Cuma, Mart 29, 2024
Ana SayfaYazarlarMustafa KılıçAkhisar'ın Kayıp Uçağı Bulundu

Akhisar’ın Kayıp Uçağı Bulundu

TÜRK TAYYARE CEMİYETİ’NİN MERKEZİ VE KURULUŞ GAYESİ

Cemiyet’in merkezi;

“Reisicumhur (Cumhurbaşkanı) hazretlerinin himaye-i Aliyeleri (yüksek himayeleri) ve İsmet Paşa hazretlerinin riyaseti fahriyeleri (fahri başkanlığı) ile müşerref (onur) bulunan ‘Türk Tayyare Cemiyeti’(T.Ta.C.) 16 Şubat 1341 (1925) tarihinde Ankara’da tesis edilmiş olup, merkezi umumisi ve merkez heyet idaresi ve mercii kanunisi merkezi hükümet olan Ankara’dır. Şeklinde belirlenmiştir.

Cemiyet’in gayesi;

“Türkiye’de tayyareciliğin askeri, iktisadi, içtimai ve siyasi ehemmiyetini (önemini) tanıtmak ve bu maksatla tayyareciliğe lüzumu olan eşhas (personeli) ve malzemeyi çoğaltmak ve Türk Gençliğinde tayyareciliğin aşkını tenemmiye etmektir.(aşılamaktır)”şeklinde açıklanmaktadır.

Cemiyetin ilk tüzüğünde fahri başkanın, idare heyeti tarafından talep edildiği takdirde genel kurula ve merkezi idare heyetine (Yönetim kurulu) başkanlık edebilmektedir.

Türk Tayyare Cemiyeti’nin başkanı ‘Türk Tayyare Cemiyeti Reisi’ adıyla anılmaktadır.

Türk Tayyare Cemiyetinin (T.Ta.C.) kurucu heyeti 26 milletvekilinin yanı sıra 8 kişide sivillerden oluşmuştur. Büyük bir heyecan ve şevkle çalışmalarına başlayan T.Ta.C. yönetim kurulu üyeleri yurdun dört bir yanına bizzat giderek veya bildirgeler göndererek cemiyet şubelerinin kurulması için girişimlerde bulunmuşlardır. Bu girişimler yurt genelinde büyük destek görmüş ve iki ay gibi kısa bir sürede dört yüze yakın Tayyare Cemiyeti şubesi kurulmuştur. Akhisar Tayyare Cemiyetinin kuruluşu da öncü şubeler arasında yer alır. Akhisar Türk Tayyare Cemiyeti şubesinin Mart 1925’de kuruluşunun gerçekleşmesinde Murat Bey (Tolun) büyük emek vermiştir. İlk şube başkanı olarak da Murat Bey seçilmiştir.

Murat (TOLUN) Bey kimdir?

Anadolu’nun Yunan işgaline uğradığı yılların başında Ege şehirleri hızla düşman işgaline uğramıştı. Akhisar da Yunan işgaline uğrayan ilk ilçelerdendir ve İşgalin tüm zorluklarını yaşamıştır. Akhisar’ın halkı düzenli ordu kurulana kadar direniş örgütlenmesini başlatarak “Kuva-yı Milliye” oluşumunu gerçekleştirmişlerdir. Murat Bey Milli Mücadele yıllarında, Burunören (Nuriye) ve Koyuncu Ali Milli Taburlarından oluşan Akhisar Cephesinin Kuva-yı Milliye Kumandanı olarak görev yapmıştır.

Murat (TOLUN) Bey

1890 yılında doğan Murat Bey’in annesi İsmet Hanım, babası Ödemiş mal müdürü olan Bahri Bey’dir. Eğitim hayatı hakkında pek bilgiye ulaşılamasa da yapmış olduğu görevler onun eğitimli biri olduğunu göstermektedir. Murat Bey, eşi Pakize Hanım ile Ödemişte evlenmiş ve akabinde Akhisar’a yerleşmiştir. Çiftin Basri, Samime, İlhan ve Vasfi adlarında dört çocuğu olmuştur.

9 Eylül 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyet Halk Fırkasının Akhisar Şube Başkanlığını da yapan Murat Bey, akabinde Mart 1925 tarihinde Akhisar Türk Tayyare Cemiyeti şubesinin kuruluşunu gerçekleştirir ve ilk başkanlığına seçilir.

Murat Bey T.Ta.C. kuruluşuna müteakiben başlatılan tayyare bağış kampanyasının Akhisar’da da yayılmasını sağlamıştır. Arkadaşları ile yapmış olduğu yoğun çalışmalar sonucu 1926 yılında Akhisar-1 tayyaresini T.Ta.C. aracılığı ile Türk Hava Kuvvetlerine hediye etmişlerdir. 1932 yılında Akhisarlılar yine Akhisar – 2 ve 3 isimli tayyarelerini alarak bağış uçak kampanyasına katılmışlardır. O yıllarda birçok İl’in gerçekleştiremediği bu bağışları 3 uçak alarak katılan Akhisarlılar büyük takdir kazanmışlardır.

Bu yazının devamında Akhisar’ın kayıp uçağı dediğimiz ve ilk kez araştırmalarda ortaya çıkan bir başka bağış uçaktan da bahsedeceğiz.

MANİSA İLİ VE İLÇELERİ UÇAK BAĞIŞLARI:

Türk Halkı, Türk Tayyare Cemiyeti kampanyası ile 1925 – 1935 yılları arasında Türk Hava Kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla 229 adet uçak bağışlamıştır. Bağış uçaklar için yurdun her yerinden yoğun bir katılım olduğu gibi Manisa ve ilçelerinden de azımsanmayacak uçak alımı yapılmıştır.

Manisa şehir merkezi olarak;

1926’yılında (1 adet), 1928’de (2 adet), 1931’de (1 adet),1933’de (1 adet) ve 1935 yılında ise (1 adet) uçak alarak toplamda 6 adet uçak bağışlamıştır.

Manisa ili ilçeleri ise;

Akhisar: 1926 yılında 1 uçak, 1932 yılında ise 2 uçak, toplam 3 uçak alarak ilçeler arasında öncü olmuştur. Akhisar tüm yurttaki ilçeler arasında da ön sırada yer almıştır. İleride 4. Bağış uçak ele alınacaktır.

Turgutlu; 1928 ve 1936 yıllarında toplam 2 uçak.

Kırkağaç; 1928 yılında 1 uçak.

Kula; 1928 yılında 1 uçak.

Soma; 1930 yılında 1 uçak.

Demirci; 1931 yılında 1 uçak.

AKHİSAR – 1 TAYYARESİ

Morane – Saulnier MS-35

Fransız Morane –Saulnier (MS-35) firması tarafından üretilmiş olan tek kanatlı eğitim uçağıdır. Türk Tayyare Cemiyeti bağış uçak kampanyası kapsamında satın alınan 10 adet uçak 1926 yılının Mayıs ayında Türkiye’ye gelmiştir. Ad konma merasimleri sonrasında Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilmişlerdir. Hava Kuvvetlerinde eğitim ve tatbikat bölüğünde kullanılan uçaklar yeni tip uçakların gelmesi sonrasında 1928 tarihinden başlayarak görevden alınmış ve 1931 yılında hurdaya ayrılmışlardır.

MS-35 uçakları 2 kişilik olup 1 adet Gnome Rhone döner pistonlu 80 beygirlik motora sahiptir. Kanat açıklığı 10,70 metre, uzunluğu 7,46 metre ve yüksekliği de 2,70 metredir. Kanat alanı 18,00 metrekaredir. Boş ağırlığı 768 kilogram olup azami kalkış ağırlığı ise1.064 kilogramdır. Azami hızı 110 km olup 8.500 metre yüksekliğe çıkabilmektedir. Havada kalış süresi yaklaşık 3 saattir.

Akhisar halkının almış olduğu ilk bağış uçağın ad konma merasimi Seydiköy (Gaziemir-İzmir) meydanında yapılmıştır. Türk Hava Mecmuasında 1926 yılının Mayıs ayında yapıldığını yazmaktadır. Akhisar, Ödemiş, Bergama ve Kemalpaşa tayyarelerinin ortak töreninde ilk önce Ödemiş için tören yapılmıştır. İzmir Vali Vekili Halid Bey kısa bir konuşma yapmışlardır. Akhisar tayyaresinin ad konma töreninde de İzmir Belediye Başkanı Aziz Bey, Akhisarlıların fedakarlığını hürmetle yad eden bir konuşma yapmıştır.

KARDEŞLER

Başınızın üstünde dolaşan, kalplerinizi iftihar ve gururla kabartan bu tayyareler, Türk Tayyare Cemiyetine vermiş olduğunuz paralardan doğmuştur. Unutmayınız ki, Türk semaları böyle daha binlerce tayyareye muhtaçtır.

En zayıf günlerinde en kahramanca fedakârlıklar yaratan aziz Türk milleti!

Acı tecrübelerle öğrendik ki; yeryüzünde yaşamak hakkı yalnız kuvvetli olanlarındır. Bugün vereceğiniz beş on kuruş yarın hem hayatını, hem servetini hem de hürriyetini kurtaracaktır. Sen bu hakikati görüyorsun ve eminiz ki gücün yettiği kadar fedakârlığa devam edeceksin. Türk Tayyare Cemiyeti bu iman ile muhterem Türk milletini şükran ve minnet hisleriyle selamlar.

Türk Tayyare Cemiyeti Reisi

Rize Mebusu Fuad

*

1926 Yılında ilk uçaklarını alan Akhisar halkına aldıkları uçağı göstermek üzere İzmir / Seydiköy’den (Gaziemir) kalkan Akhisar-1 tayyaresi hem Akhisar üzerinde iken hem de geçtiği kasaba ve köylere havadan T.Ta.C.’nin bildirilerinden (Döviz) atar. Halk ve özellikle çocuklar büyük bir heyecan ile bu bildirileri toplarlar.

Akhisar T.Ta.C. Başkanı Murat Bey ve yönetim kurulu üyeleri Tayyare Cemiyetinin tanıtılması ve havacılığımızın gelişmesi için yoğun şekilde çalışırlar. Akhisar halkı da cemiyete çok büyük ilgi gösterirler. Bunda Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’in Akhisar’a yaptığı ziyaretlerde etkili olmuştur.

Cemiyete yardım yapmak için adeta yarışan Akhisar halkından maddi yardım yapanlara ait kayıtları Türk Hava Kurumu arşivlerinin araştırmacılara kapalı olması nedeni ile inceleme şansımız olmuyor. Kısıtlı belgelerden Akhisarlıların yoğun ilgisini tespit edebiliyoruz. Maddi yardımlarda bulunanlara verilen Tayyare Madalyalarından bir adedi Akhisarlı Hacı Osmanzade Fahrettin Bey’e aittir. 4 Temmuz 1926 tarihinde takdim edilen madalya ve beratı günümüze ulaşabilmiştir.

T.Ta.C. Madalya Beratı

Madalya beratı tercümesi;

Akhisar’da Hacı Osmanzade Fahrettin Bey;

Aziz ve sevgili vatanımızın müdafaası, inkişafı ve terakkisi maksad-ı aliyesi ile teşekkül eden Tayyare Cemiyeti ibraz buyurduğunuz hamiyet ve mürüvvetin bir nişane-i iftiharı olmak üzere zat-ı alilerine bir kıta Gümüş Tayyare Madalyası takdim ile kesb-i şeref eyler

4 Temmuz 1926

Türk Tayyare Cemiyetini bağış miktarlarına gör verdiği madalya örnekleri

AKHİSAR’IN KAYIP TAYYARESİ

Yukarıda da değinmeye çalıştığım gibi maalesef kurum ve kuruluşların arşivlerinde araştırmacılara yeterli çalışma ortamları oluşturulmamaktadır. Havacılık tarihi konusunda da yeni çalışmalar maalesef yapılamamaktadır. Son yıllarda yapılan makale, tez, kitap ve benzeri çalışmalar öncekilerin tekrarı mahiyetinde olmaktadır. Şimdi sizlerle paylaşacağım Akhisar’ın kayıp uçağı konusunu maalesef THK kütüphanesinin olduğu yıllarda “Havacılık ve Spor” dergilerini incelerken çekmiş olduğum bir fotoğraftan yola çıkarak tespit ettim. Umarım THK arşivlerinde bu ve benzeri konuları araştıracağımız ortamlar oluşur.

Bu konuyu daha önce neden ele almayışımı da kısaca yazmak isterim. Göreceğiniz üzere fotoğrafını çekmiş olduğum “ Türk Hava Mecmuası” dergisi 1928 harf devrimi öncesine ait olduğu için onları okuyabilme şansım yoktu. Osmanlıca tercüme ettirmeye de hem maddi hem de zaman olarak imkânım yoktu. Değerli dostum / gönüldaşım 36 yıllık Akhisar THK saymanı Sayın Mustafa Yeşilyuva’nın bir ricası ile tekrar dijital arşivimi taramaya başlayınca söz konusu fotoğrafa ulaştım. Osmanlıca olan alt yazıyı da sosyal medya üzerinden tercüme ve teyit etme şansım oldu. Mustafa Yeşilyuva dostuma ve daha önce Akhisar bağış uçakları konusunda fikir alışverişinde bulunduğum Dr. Tuncay Şen Bey’e de buradan teşekkür etmeliyim. Sayın Dr. Tuncay Şen bu araştırma içerisindeki bazı fotoğrafları esirgememiştir. Bilgi de, sevgi gibi paylaştıkça çoğalan ve insanı iyi eden olgulardandır.

Evet; Akhisar halkının kayıp tayyaresine böylelikle ulaşmış oldum. Bilindiği üzere Akhisarlılar 1926 yılında 1 adet Morane Sauliner, 1932 yılında ise 2 adet Letov Smolik tayyaresi alarak T.Ta.C. aracılığı ile Türk Hava Kuvvetlerine armağan etmişlerdi.

“Akhisar’ın kayıp tayyaresi” olarak lanse ettiğim ve yeni bulduğumuz Alman Junkers A-20 tayyaresi 1926 yılında bağışlanmış olmalı. 1926 yılında yayımlanmış Türk Hava Mecmuasında şöyle yazmaktadır. “ Akhisar’ın orduya hediye ettiği ikinci tayyare merasiminde Akhisar Başmuallimi Zeynep Ay Hanım tayyare ile havada bir gezinti yapmıştır.” (THM,1926 / 5; 23) Bağış tarihi konusunda araştırmam devam edecektir.

Alman Junkers A- 20 tayyaresi Akhisar adı verildikten sonra

1. Dünya Savaşının bitmesi sonrasında kaybeden Almanya imzalanan antlaşma gereğince ülkesinde savaş araçları ve uçakları üretmesi yasaklanmıştı. Alman firmaları Almanya dışında yolcu ve savaş uçağı üretmek için girişimlere başladı. Önce Ruslar ile Moskova civarında ortak bir üretim tesisi kurdu. Ardından Türkiye ile üretim yapılabilmek için ortaklık kuruldu. 1925 yılında Kayser’de TOMTAŞ adlı uçak fabrikası hayata geçirildi. Junkers firması fabrika faaliyete geçene kadar Türkiye’ye 1925 ve 1926 yıllarında 20 adet Junkers A-20 uçağı sattı. Kayseri’de kuruluşu yapılan fabrikada 45 adet A-20 uçağı montajı yapıldı.

Junkers A-20 uçakları 2 kişilik olup 1 adet Junkers L2, 230 beygirlik motora sahiptir. Kanat açıklığı 15,34 metre, uzunluğu 8,35 metre ve yüksekliği de 3,57 metredir. Boş ağırlığı 940 kilogram olup faydalı yük ağırlığı 210 kilogramdır. Azami hızı 190 km olup 5.000 metre yüksekliğe çıkabilmektedir. Madsen marka makineli tüfeği mevcuttur.

AKHİSAR – 2 ve 3 TAYYARESİ:

Akhisarlıların aldıkları ilk uçaktan sonra tespitini yaptığımız bilinmeyen Akhisar Tayyaresinin 1926 yılında alındığını tespit etmiş oluyoruz. Ancak 1932 yılında alınan iki Akhisar uçağına neden Akhisar – 2 ve 3 numaralarının verildiği gizemini korumakta. Normal tarih akışında bu uçaklara Akhisar 3 ve 4 adları verilmeliydi.

Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleriyle olan yakın işbirliği sonucunda Çekoslovakya’dan 16 adet Letov Smolik S-16T uçağı alınmıştır. İki grup halinde Türkiye’ye getirilen uçaklardan ilk 8 adedi 17 Mart 1929 tarihinde, diğer 8 uçak ise 1930 tarihinde gelmiştir. Gelen bütün uçaklar Eskişehir’de bulunan Tayyare Tatbikat Bölüğüne verilmişlerdir. 1929 ve 1930 yıllarında bağış uçak kampanyası kapsamında uçak alan il ve ilçelere gönderilerek ad konma törenlerine katılmışlardır. Bu törenlerde uçakların gövde ve kuyruklarına il ve ilçelerin adları yazılı olan örtüler kaldırılarak halka takdim edilmişlerdir.

Letov Smolik uçakları 2 kişilik olup 1 adet Lorraine – Dietrich 326 beygirlik motora sahiptir. Kanat açıklığı 15,30 metre, uzunluğu 10,22 metredir. Boş ağırlığı 1.230 kilogram olup azami kalkış ağırlığı ise 2.280 kilogramdır. Azami hızı 240 km olup 7.000 metre yüksekliğe çıkabilmektedir. Menzili 900 kilometredir. 800 kilogram bomba yükü taşıyabilen uçağın 2 adet 7,9 milimetrelik Madsen marka makineli tüfeği mevcuttur.

Akhisar – 2 uçağı ad koyma töreni 1932

BÖLGESEL TAYYARE KONGRELERİ

Büyük illerde açılan şubelerden sonra, o şehirlerde Tayyare Kongrelerinin yapıldığını görmekteyiz. Yöreye has gelirlerin, ticaret yapısının ve gelir düzeylerinin, ayrıca kongre yapılan yerin yapısal özelliklerinin değerlendirilmesi sonucu Cemiyete gelir getirecek kalemlerin saptanması daha kolay hale gelir. 5 Mayıs 1926 tarihinde ilk bölgesel kongre İzmir’de yapılır. Bu kongrede üreticilerden Cemiyet için belli oranda bağış alınması ilk kez kabul edilir. Ticaretle uğraşanlardan alınabilecek yardımlar da yine bu kongrenin ateşli konuşmalarında kayda geçer. Bu konuşmalarda ön sıralarda zaten İzmir şehrinin yüksek olan kültürel faaliyetlerinden nasıl yararlanılabilir sorusu sıkça sorulur.

7 Ağustos 1926 İstanbul Tayyare Cemiyeti Kongresinde aynı konular konuşulur. Eğlence seçeneklerinin çok olmadığı o yıllarda ilk somut uygulama Ankara’dan gelir. At yarışları düzenlenerek gelirleri cemiyete aktarılır.

KANUN TEKLİFİ

Gelişmelerden esinlenen Urfa Mebusu Saffet Kemalettin Bey Meclis Başkanlığına bir kanun teklifinde bulunur.

Yüksek Yönetim Makamına

Vatanın genelinde tayyarelerimizin gelişmesini, her Türk’ün temiz duygularla arzuladığını biliyoruz. Bu uğurda milli bağışlarla kendi ihtiyaçlarının karşılanmasından bile vazgeçen Türkler, gerekli yardımlarda bulunmaktadır. Bütün bu yapılanlardan sonra sinema ve tiyatro gibi gösterileri zevkle izleyenlerden tayyareye verilmek üzere giriş biletlerine 5’er kuruş ilave yapılmalıdır. Hem zevkle izlemelerinin yanı sıra, vatana yardım etmenin de hazzını yaşayacaklardır. Sonuç olarak böyle bir kanun ve kaidenin kabul edilmesini yüce makam tarafından gerçekleştirilmesini dilerim. Efendim.

Urfa Mebusu Saffet KEMALETTİN

Saffet Bey’in bu teklifi TBMM’de diğer milletvekilleri tarafından da kabul görür. Geliştirilerek bir kanun teklifi verilir. Kanun teklifi 30 Aralık 1926 tarihinde meclise sunulur. Teklif, teklifi verenler ve kanunlaşmış halini şöyle özetleyebiliriz.

HAVACILIK VE SİNEMA İTHALİ İLE İLGİLİ KANUN

“ Memleketimizde tayyareciliğin layık olduğu şekilde gelişmesi ve vatanın hava kuvvetleriyle de temini mali bir takım fedakârlıklara bağlı olduğu bilinen bir gerçektir. İşte bu amacı yerine getirmede kolaylıklar sağlamak için ve bazı yerine getirmesi gereken işleri açıklamak üzere aşağıdaki eklerin kanun haline getirilmesi lüzumlu olarak görülmüştür. Gerekli işlemlerin yapılması ve ilgili yerlere havale edilmesini arz ve teklif ederiz.”

Bozok Siverek Denizli Kars

Süleyman Sırrı Kadri Ahmet Haydar Rüştü Ağaoğlu Ahmet

Bolu Ordu Muş Canik Malatya

Mehmet Vasfi Recai İlyas Sami Talat Reşit

“Hariçten tedarik edilen sinema filmlerinin Türkiye dâhiline getirmek ve bunların ithal hakkının Türk Tayyare Cemiyetine verilmesi hakkında kanun”

1. Bilumum sinema filmlerinin yabancı ülkelerden Türkiye dâhiline getirme ve ithal hakkı 10 (on) sene boyunca sadece Türk Tayyare Cemiyeti’ne aittir.

2. Türk Tayyare Cemiyeti bu hakkı bizzat kendisi kullanabileceği gibi, kısmen veya tamamen diğer bir şahsa veya diğer bir kuruluşa da devredebilir.

3. Bu kanunun yayınlanma tarihinden 30 gün geçtikten sonra hariçten, Türk Tayyare Cemiyeti veya bu kanunun 2. maddesi gereğince bu konudaki haklarını devredeceği şahıs veya kuruluşun getirdiklerinden başka olarak Türkiye dahiline girecek bilumum sinema filmleri kaçak olarak kabul edilecek ve gümrük idarelerince tutulacak ve el konulmak suretiyle Türk Tayyare Cemiyetine veya bu konudaki hukukunu devredeceği şahıs ve kuruluşa teslim edilecektir.

4. Bu kanun yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüktedir.

5. Bu kanunun icrasına maliye, içişleri, ticaret ve adliye vekilleri (Bakanları) memurdur.

30 Aralık 1926

Sinema filmleri ile ilgili kanun çıktıktan sonra T.Ta.C. önemli ve düzenli bir gelire sahip olur. Özellikle kültürel anlamda ön plana çıkan İstanbul ve İzmir sinemalar konusunda zengin durumdadır. İstanbul sinemalarında oynatılan filmlerden oldukça iyi gelir sağlanmaktadır. İzmir’de ise bir adım daha ileri gidilmiş film ithalinden kazanılan gelirlerin yanı sıra bizzat sinema salonunun kendisi satın alınarak gelir elde edilmiştir.

İZMİRİN EN ESKİ SİNEMALARINDAN

İzmir’de bilinen en eski sinemalardan bir tanesi 1908 yılında yapılmış Palas sinemasıdır. 1922 yılında İzmir yangınından çok etkilenmeden kurtulan salon geçirdiği tadilatlar sonrası eski havasını yakalayamamış ve seyirci kaybetmiştir. İzmir Tayyare Cemiyeti 1927 yılının başında sinemayı satın alarak adını “Tayyare Sineması” olarak değiştirir. 4 Mart 1930 Salı akşamı Tayyare Sinemasında gösterimde olan filmi, o sıralarda İzmir’de olan Mustafa Kemal Atatürk’te izlemiştir. Ulu önder Atatürk’ün adı geçmişken bir anıyı kısaca hatırlatmalıyım. Tayyare Sineması olmadan önce, Palas sineması adıyla anılan bu yerde 31 Temmuz 1923’te Ceza Kanunu adlı piyesi izlemiştir. Bu piyes Müslüman Türk bir bayanın oynadığı ilk tiyatro olarak tarihe geçmiştir. İşte bu piyeste Atatürk’ün isteğiyle oynayan bayan sanatçımız Bedia Muvahhit’tir. 1933 yılında yaklaşık bir yıl süre ile ünlü Mimar Ernest Egli tarafından onarımdan geçirilen sinema, artık tiyatro oynamaya elverişli hale getirilmiştir. Beşer ve altışar kişilik yedi locası olan sinemada 536 adet lüks koltuk bulunmaktadır. Akustik olarak Türkiye’deki en iyi sinemadır. Havalandırma, klima ve kalorifer düzeni olan salona, Almanya’dan sesli film oynatabilen bir film makinesi getirilmiştir.

19 Mart 1948 tarihinde 250.000 liraya İzmir Belediyesince satın alınan sinema, İzmir Şehir Tiyatrosu’na ve İzmir Devlet Tiyatrosu’na ev sahipliği yapmıştır. 1968 yılında sinema olarak işletilirken, iş adamı Bedri Akgerman tarafından satın alınır ve 1969 yılında sinema yıkılarak yerine Tayyare Apartmanı adıyla konut yapılır. 27 Mart 2005 tarihinde ise İzmir / Konak Belediyesince bu apartmanın yan duvarına, sanata ve sanatçıya saygı gereği Sayın Bedia Muvahhit hanımefendi ile o günün anlam ve önemi ölümsüzleştirilmiştir.

AKHİSAR TAYYARE SİNEMASI

İzmir’e çok yakın olan Akhisar ilçesi, özellikle çok aktif olan T.Ta. C. Akhisar Şubesi Kurucu Başkanı Murat Tolun Bey İzmir’de yaşanan gelişmeleri takip etmektedir. Murat Bey İstiklal Savaşı sırasında Akhisar Cephesi Kuvayi Milliye kumandanlığı da yapmıştır. İstiklal madalyası sahibi Murat Bey 1925 yılında Tayyare Cemiyeti şubesini Akhisar’da kurmuş ve ilk başkanlığını üstlenmiştir. Akhisar uçaklarının alınmasında çok emek harcayan Murat Tolun Bey, tamamen projesini kendisinin yaptığı Tayyare Sinemasını Bulgar ustalar ve Türk işçileri ile birlikte bitirmiştir. 30.000 liraya mal olan sinemanın açılışında Atatürk’ün büstü sinemanın iç mekânına yerleştirilmiştir. Sinemanın yapılmasında dönemin Akhisar Belediye Başkanı Tirelizade İsmail Bahri Bey’in destek ve katkıları çok olmuştur. Tayyare Sineması bugün bile Akhisar’da “Akhisar Kültür Merkezi” olarak yaşamını sürdürmektedir.

 

Akhisar Tayyare Sineması

1. Yazlık ve kışlık kısımları ve sigara salonları muhtevi ve sinemacılığın son tekemmülatına uygun şekilde teçhiz edilmiş olan “Akhisar Tayyare Sineması” 3 sene 8 ay müddetle kiraya verilmek üzere açık arttırmaya konulmuştur.

2. Teklif edilecek bedel haddi layık görüldüğü takdirde 31 Temmuz 1939 tarihinde saat 11,00 da Akhisar da Türk Hava Kurumu şubesinde kati ihalesi yapılacaktır.

3. Senelik muhammen kira bedeli “1.800” liradır. Muvakkat teminat parası “495” liradır.

4. Şartnameyi görmek ve tafsilat almak isteyenler Ankara’da Türk Hava Kurumu Genel Merkezine, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Bursa, Balıkesir, Manisa ve Akhisar’da kurum şubelerine müracaat etmelidir.

13 Eylül 1968 tarihinde Türk Hava Kurumu filolarının yapmış olduğu yurt içi tanıtım gezilerinde Akhisar’a da uğranılmıştır. Akhisar halkı bu tanıtım kapsamında THK uçakları ile uçurulmuştur. Halkın yoğun isteği ile Akhisar’daki askeri meydanda THK Türkkuşu Planör Okulu sonraki yıllarda planör uçuş başlangıç eğitimleri vermiştir.

Akhisarlıların T.Ta.C. ve sonrasında 1935 yılında adı değiştirilerek Türk Hava Kurumu olan sivil havacılığımızın göz bebeği olan havacılık derneğine bağlılığı ve sevgisi artarak devam etmektedir. Bu araştırmamı sonlandırırken Akhisarlı tüm THK severlere saygı ve sevgilerimi arz ederim.

 

Mustafa KILIÇ

Havacılık Tarihi Araştırmacı-Yazar

Sontayyareci@gmail.com

Facebook ile Yorum Yapın

Diğer Haberler

Atatürk Havalimanı 30 Dakika Hava Trafiğine Kapandı

İstanbul'da gece saatlerinde Atatürk Havalimanı 30 dakika uçuş trafiğine kapatıldı, uçaklar Ankara, Antalya ,İzmir ve Çorlu Havalimanlarına yönlendirildi İstanbul'da gece etkisini gösteren yoğun tipi ve...

1 Milyon Yolcu Barajına Dayandı

Alanya Gazipaşa Havalimanı, 2014 yılına oranla yüzde 26 büyüdü. 2014 yılında 726 bin 201 olan yolcu sayısı 2015'te 912 bin 233 kişi olduAlanya Gazipaşa...

Benzer Haberler

FAA, Boeing Max uçaklarının ‘kontrol kaybına yol açabilecek kablolama kusuru’ açısından denetlenmesini istiyor

MAX uçaklarına ilişkin ilk yazımı ikinci MAX kazası hemen sonrasında 13 Mart 2019’da yazmıştım....

Uçak Kanadında İndüklenmiş Sürüklemeyi Azaltma ve Önleme

İndüklenmiş sürüklemeyi azaltma kavramı, özellikle aerodinamik mühendisler için optimal uçak performansı hedeflerken önemli bir...

Türk Hava Yolları, Sen de mi Brutus?

Türk Hava Yolları geçtiğimiz günlerde web sitesi üzerinden bir bildiri yayınladı ve Güney Amerika...

Boeing ve Alaska Havayolları, tapa kapının patlaması nedeniyle açılan davada sorumluluğu reddetti

Boeing ve Alaska Air tarafından paylaşılan bilgilendirmelerde, 5 Ocak olayının ardından açılan davalara karşı...

Havacılık İngilizcesi Eğitiminde Dil ve Alan Uzmanları Arasındaki İşbirliğinin Önemi

Havacılık sektörü, dünya çapında sürekli gelişen ve değişen bir alandır. Bu dinamik endüstri, yalnızca...

Uçak Kanatlarında Aerodinamik Dizayn ve Induced Drag Etkileri

Havacılık endüstrisi, uçakların aerodinamik özelliklerini anlamak ve optimize etmek için sürekli olarak çalışmaktadır. Bu...

Yakıt ikmali yapan görevli, A350 geri itmeden (pushback) birkaç dakika önce pitot tüplerinin kılıflarının takılı olduğunu görerek ciddi bir olayı önlemiş oldu

Şekil 1. Push back öncesi Pitot kılıfları takılı halde bulunan A350-941 uçağı27 Mayıs 2022'de,...

NTSB Bir Başka Boeing 737 MAX Uçağını Soruşturuyor

Ulusal Ulaşım Emniyeti Kurulu Perşembe günü yaptığı açıklamada, kalkış sonrasında Tapa kapının kopması olayını...