Dijital Devrimde Havacılıkta Yeni Nesil Beceriler, İnsan, İletişim ve İngilizcenin Değişmeyen Rolü Üzerine Dalaman Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu Öğrencileriyle Keyifli Bir Buluşma
Geçtiğimiz hafta içinde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Dalaman Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği Programı 1. ve 2. sınıf öğrencileri ile Mesleki Yabancı Dil derslerine uzaktan konuk oldum ve bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bu etkileşimli söyleşide temel temamız sektörde sahip olunması beklenen yeni nesil yumuşak beceriler (next-gen soft skills), bunlardan en önemli ve temel olan iletişim becerileri ve havacılık alanının zorunlu iletişim dili olan İngilizce idi.
Havacılık sektöründe teknoloji, yapay zekâ ve otomasyonun giderek daha belirleyici hâle geldiği bir dönemde, insan faktörü, iletişim ve yabancı dil yeterliliğinin temel kesişim noktaları var.
Etkinlikte, havacılığın teknoloji, sürdürülebilirlik ve küreselleşme ekseninde geçirdiği dönüşüm ele alınırken; özellikle havacılık kazaları ve operasyonel aksaklıklar incelendiğinde, temel nedenlerin büyük bir bölümünde iletişim hataları ve insan faktörlerinin öne çıktığına dikkat çekerek otomasyonun artmasına rağmen insan, iletişim ve karar verme becerilerinin hâlâ sistemin merkezinde yer aldığı vurgulamaya çalıştık.
Crew Resource Management (CRM) yaklaşımı çerçevesinde iletişim, ekip çalışması ve karar verme becerilerinin havacılık güvenliğindeki rolünü ele aldık. Hava trafik yönetimi, bakım süreçleri, yolcu deneyimi ve güvenlik analizleri gibi alanlarda yapay zekâ ve veri analitiğinin sunduğu katkıları değerlendirirken; bu teknolojilerin ancak insan odaklı bir iletişim kültürüyle etkili olabileceği ifade etmeye çalıştık.
Ancak bu söyleşinin en güçlü vurgularından biri, next-generation soft skills (yeni nesil yumuşak beceriler) kavramı üzerinde idi. Etkili iletişim, stres ve zaman yönetimi, etik karar verme ve kültürlerarası farkındalık gibi becerilerin artık kişisel gelişim başlığı altında değil, operasyonel güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak ele alınması gerektiği belirtildi. Bu becerilerin, özellikle zaman baskısı ve belirsizlik içeren durumlarda risk azaltıcı bir işlev gördüğü vurgulandı. Peki nedir bu yumuşak beceriler?

Yumuşak beceriler (soft skills), bireyin iş ortamında başkalarıyla nasıl etkileşim kurduğunu belirleyen kişisel özellikler ve kişilerarası yetkinliklerdir, teknik olmayan becerilerdir. Havacılık sektöründe ekip çalışması, emniyet ve yolcu memnuniyeti en üst öncelikler arasında yer aldığından, bu beceriler hayati öneme sahiptir.
Havacılıkta gerekli olan temel yumuşak beceriler şunlardır:
- Etkili İletişim: Açık, net ve nazik iletişim; emniyetin sağlanmasına ve hizmet kalitesinin artırılmasına katkı sağlar.
- Ekip Çalışması: Her uçuş operasyonu; pilotlar, kabin ekibi, bakım personeli ve yer hizmetleri arasındaki koordinasyona dayanır.
- Problem Çözme Becerileri: Beklenmeyen durumlarda hızlı düşünme ve sakin karar verebilme yetkinliği kritik öneme sahiptir.
- Duygusal Zekâ: Duyguları anlayabilme ve yönetebilme becerisi, baskı altında dahi profesyonelliğin korunmasını sağlar.
- Uyum Sağlayabilme (Adaptasyon): Havacılık hızlı tempolu bir sektördür; çalışanların değişen programlara, durumlara ve yolcu ihtiyaçlarına uyum sağlaması gerekir.
- Liderlik ve Sorumluluk: İnisiyatif almak ve sorumluluk üstlenmek, yolcular ve ekip üyeleri arasında güven oluşturur.
İşte tüm bu becerilerin temelini doğru iletişim becerileri oluşturmaktadır çünkü havacılık operasyonlarının temelini oluşturur. Hava trafik kontrol talimatlarından kabin ekibi anonslarına ve yolcu etkileşimlerine kadar, etkili iletişim; emniyetin, netliğin ve yolcu konforunun sağlanmasında kilit rol oynar. Etkili iletişim; yanlış anlaşılmaların önüne geçer, ekip çalışmasını güçlendirir ve havayolları ile havalimanlarının kurumsal itibarını artırır.

Bu çerçevede iletişim becerisi bize İngilizce yeterliliği konusunu getiriyor. Söyleşide, İngilizcenin havacılıkta yalnızca bir kariyer aracı ya da akademik gereklilik olmadığı; doğrudan operasyonel bir güvenlik aracı olduğu vurguladık. Uluslararası operasyonlar, güvenlik raporları, kriz iletişimi, regülasyon metinleri ve dijital sistemlerle etkileşimin büyük ölçüde İngilizce yürütüldüğüne dikkat çekmeye ve yanlış ya da yetersiz ifade edilen bir bilginin, ciddi güvenlik risklerine yol açabileceği örneklerle ele alındı.
Ayrıca öğrencilere, İngilizce dil becerilerini geliştirebilmeleri için ücretsiz ve erişilebilir kaynaklar tanıtıldı. British Council, BBC Learning English ve havacılığa özel İngilizce platformlarının, mesleki İngilizce gelişiminde etkili biçimde kullanılabileceği aktarıldı. İngilizce öğreniminde mükemmeliyetçilikten ziyade netlik, sadelik ve bağlam içinde kullanımın önemine dikkat çekildi.
Sonuç olarak gelinen noktada, havacılığın geleceği, yapay zekâ ve otomasyonla şekillenmeye devam edecek. Ancak bu geleceğin güvenli, sürdürülebilir ve yönetilebilir olabilmesi; teknolojiyi kullanan insanların iletişim becerilerine, karar verme yetkinliklerine ve dili etkin kullanabilme kapasitesine bağlı olacak. Havacılık yarın teknolojiyle yükselecek; ancak güvenli kalmasını sağlayacak olan, insan, iletişim ve İngilizcenin doğru ve etkili kullanımı olacaktır.
Belki de bugün havacılık eğitimi açısından asıl soru şudur:
Teknoloji bu kadar hızlı gelişirken, insan ve iletişim boyutunu aynı hızla geliştirebiliyor muyuz?
Bu vesileyle söyleşiye etkileşimli katkı sağlayan kıymetli öğrencilere ve etkinliği düzenleyen Öğr. Gör. Halil SEMERCİOĞLU hocama nazik daveti için teşekkürlerimi iletiyorum.
Öğr.Gör.Deniz TÜRKMEN
Eskişehir Teknik Üniversitesi
Yabancı Diller Yüksekokulu







