Finlandiyalı şirket Liquid Sun, biyojenik karbondioksitten sürdürülebilir sentetik havacılık yakıtı ( eSAF ) üretmek için dünyada ilk pilot projeyi başlattı .
Bu yenilik Finlandiya’yı havacılık için sentetik yakıt üretimi gibi stratejik bir sektörde Avrupa’nın, hatta dünyanın liderlerinden biri haline getirebilir.
Liquid Sun, Tampere’deki üniversite araştırmalarından doğan düşük sıcaklık elektrolizi (LTE) tabanlı bir teknoloji geliştirdi. Bu teknoloji, ormancılık endüstrisi ve biyogaz tesisleri gibi biyojenik kaynaklardan gelen CO₂ emisyonlarını yakalayıp yenilenebilir elektrikten üretilen hidrojenle birleştiriyor.
Sonuç: havacılık sektörünün karbon ayak izini önemli ölçüde azaltabilecek sentetik bir havacılık yakıtı.
Finnair, ABB, Fortum ve ulusal havalimanı operatörü Finavia gibi önemli ortakların desteklediği projenin, 2025 sonbaharında Espoo’da hizmete girmesi bekleniyor. Bu, ülkenin eSAF’a adanmış ilk ticari öncesi ünitesi olacak.
Girişim, Avrupa Birliği’nin havacılıkta yenilenebilir yakıtlar için 2025’ten itibaren kademeli olarak zorunlu bir karışım zorunluluğu getirme çabasının bir parçası. Bu “karıştırma zorunluluğu” 2050 yılına kadar %70’e ulaşmalı ve bunun yarısı yalnızca CO₂’den türetilen sentetik yakıtlardan oluşmalıdır. Finlandiya’da iki büyük merkez etkileniyor: Helsinki ve Rovaniemi Havalimanı.
Liquid Sun CEO’su Pasi Keinänen, “Finlandiya bu alanda öncü olma potansiyeline sahip. Sürdürülebilir yakıtlara geçişi hızlandırmak için tüm endüstriyel zinciri dahil etmek şart.” dedi.
Ülke, yalnızca ormancılık sektöründen yılda 20 milyon ton olarak tahmin edilen önemli bir biyojenik CO₂ kaynağına sahip. Buna metanizasyon sahalarından kaynaklanan emisyonlar da eklendiğinde, bu potansiyel, merkezi olmayan eSAF üretiminin önünü açarak ülkenin enerji güvenliğini güçlendirirken, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu yoluyla elektrik şebekesini de istikrara kavuşturuyor.
Proje ortaklarının ortak bir amacı var:
- Finnair, enerji geçiş direktörü Riku Aho aracılığıyla, karbondan arındırılması en zor endüstriyel sektörlerden biri olan havacılığın karbon nötrlüğüne aktif olarak katkıda bulunmak istiyor.
- Fortum, gerekli karbon içermeyen elektriği sağlıyor ve ayrıca bir hidrojen pilot tesisi kuruyor.
- ABB, H₂ Springboard programı aracılığıyla, Liquid Sun projesini teknolojik iş birliğinin bir vitrini olarak entegre ederek Finlandiya’da gerçek bir hidrojen ekosisteminin ortaya çıkmasını destekliyor.
- Finlandiyalı havalimanı işletmecisi Finavia , havacılık tedarik zincirinde yeni iklim çözümlerinin test edilmesindeki lider rolünü vurguluyor.
Uluslararası alanda, uygun fiyatlı ve endüstriyel olarak uygulanabilir sentetik yakıtlar geliştirmek için rekabet sürüyor. Bu proje, Finlandiya’ya önemli bir avantaj sağlıyor.
Pasi Keinänen, “Koşullar artık uygun. Bu pilot projenin başarısı, yeni bir ulusal sentetik yakıt endüstrisinin yapılandırılmasına doğru belirleyici bir adım olacaktır.” vurgusunda bulundu.
