Gökyüzünün Kadın Yüzü: Semin Öztürk Şener

Bazı isimler vardır ki yalnızca başarılarıyla değil, taşıdıkları anlamla da anılır. İşte o özel isimlerden biri: Semin Öztürk Şener. O sadece bir akrobasi pilotu değil; aynı zamanda cesaretin, azmin, özgürlüğün ve hayallerin vücut bulmuş hâlidir.

Bugün gökyüzüne baktığımızda yalnızca bulutları değil, Türk kadınının sınır tanımayan gücünü de görebiliyoruz. Ve o manzaranın içinde parlayan bir yıldız var: Semin Öztürk Şener.

Her yıl, babası Ali İsmet Öztürk’ün büyük bir özveriyle Anadolu bozkırında adeta sıfırdan yarattığı Sivrihisar Havacılık Merkezi’nde düzenlenen gösteriler artık bizim için kaçırılmayacak bir gelenek hâline geldi.

Sırf onu izlemek için ya arkadaşlarımla ya da yeğenlerimle oraya gidiyor, Semin Hanım’ı doyasıya seyrediyoruz. İlk zamanlar yaptığı tehlikeli manevralar yüzünden büyük stres yaşıyordum. Çünkü bu gösterileri izlemek yürek ister! Ama zamanla alıştım. Artık sadece keyifle canlı izlemiyor, etkinlik sonrası videolarını da defalarca seyrediyorum.

Bence, son yıllarda Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi kadın akrobasi pilotudur. Hatta belki de ona, Cumhuriyetimizin en değerli kazanımlarından biri olarak “Atatürk’ün kızı” demek, hiç de abartı olmaz.

Henüz çocuk yaşta, efsanevi pilot babasının kokpitinde başlayan serüveni, zamanla onun kendi yolunu çizdiği ilham verici bir başarı hikâyesine dönüştü. Gökyüzüne olan tutkusu, bir meslekten öteye geçerek bir misyona dönüştü.

Akrobasi uçuşu, yalnızca teknik bilgi değil, aynı zamanda fiziksel ve zihinsel dayanıklılık da gerektirir. Bu alanda var olmak bile zorken, iz bırakmak çok daha büyük bir başarıdır. Ve Semin Öztürk Şener, bu alanda yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da dikkatini çeken isimlerinden biri oldu. Çok sayıda uluslararası başarıya da imza atarak bizi gururlandırdı.

Uçuşlarındaki zarafet, kararlılık ve teknik mükemmeliyet, onu yalnızca bir pilot olmaktan çıkarıp ilham veren bir simgeye dönüştürdü. Her gösterisi adeta bir mesajdı:

“Kadın isterse yapar. Kadın başarır.”

Türkiye’de hâlâ “pilotluk erkek işidir” diyen sesler varken, Semin Hanım bu sesleri motorunun gürültüsüyle susturdu. Kadınlara dayatılan kalıpların dışına çıkarak, “Kadın isterse gökyüzüne bile hükmeder” dedi.

Ve bunu yaparken sadece başarılı bir pilot olmakla kalmadı; bir eş, bir anne ve bir rol model olarak da hayatın her alanında örnek oldu. O, modern Türk kadınının çok yönlü varoluşunun en güzel örneklerinden biri.

Bugün Türkiye’de havacılıkla ilgilenen pek çok genç kız, onun gösteri uçuşlarını izleyerek büyüyor. Semin’in her manevrası, genç kadınlara verilen bir mesaj gibi yankılanıyor:

“Sen de yapabilirsin!”

Onun sayesinde birçok genç kız, ilk kez kokpite oturmayı hayal etti. Ve ilk kez gökyüzünü erkeklerin değil, kendi potansiyellerinin sahnesi olarak gördü.

Bu toprakların geleceği, Semin gibi cesur kadınlarla şekillenecek. Onun gökyüzündeki izleri yalnızca bir uçağın rotasını değil, bir milletin kadınlarına çizdiği yol haritasını temsil ediyor.

Ve biz bugün bir kez daha yürekten söylüyoruz:

İyi ki varsın, Semin Öztürk Şener.

Gökyüzüne attığın imza yalnızca havada değil, kalplerimizde de silinmeyecek şekilde yer etti.

Türk kadınına umut, cesaret ve ilham verdiğin için sana minnettarız.