KLM-Air France ortaklığı, Hollanda ve Fransa arasında yıllardır süregelen bir gerginlikle damgasını vuruyor. Hollanda medyası, özellikle Air France’ın KLM CEO’su Pieter Elbers’i istifaya ikna etmeyi başarmasının ardından, bu çatışmayı ulusal öneme sahip bir mesele haline getirdi.
Hollanda gazetesi De Telegraaf, Air France’ın ana şirketine KLM de dahil olmak üzere bağlı şirketler üzerinde daha fazla kontrol sağlamak için şirketi yeniden yapılandırdığını bildirdi. Gazete, bunun çalışanlar arasında hoşnutsuzluğa yol açtığını iddia ediyor.
KLM, daha küçük bir Hollanda havayolu şirketi olmasına rağmen, tarihsel olarak Air France’dan her zaman daha kârlı olmuştur. Ancak son üç yıldır kâr marjı düşüyor. Şimdi ise, holding şirketinin başkanı Ben Smith, KLM’nin maaşını %3,25 artırdıktan sadece birkaç gün sonra, KLM’nin kâr marjının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.
KLM’nin hayal kırıklığı yaratan sonuçları nedeniyle işten çıkarmalar yaşanacağından endişe ediliyor. Dahası, Hollandalı havayolunun CEO’su Marjan Rintel’in görev süresi Nisan ayında doluyor ve devam edip etmeyeceği henüz belli değil. Bu belirsizlik bile Amsterdam’da oldukça rahatsız edici bir unsur.
Yasal olarak, Paris merkezli holding şirketinin her iki havayolu üzerinde de yetkisi var. Ancak Hollanda’da birleşme daha çok eşitler arasında bir ortaklık olarak görülüyor. KLM, Paris’te pek de hoş karşılanmayan özerkliğini şiddetle savunuyor.
Amsterdam’da, grubun ortak operasyon başkanlığı pozisyonunun neden Air France-KLM Strateji ve Dönüşümden Sorumlu Başkan Yardımcısı Oltion Carkaxhija tarafından oluşturulduğu ve bu pozisyonun fiilen gücün Paris’e kaydığı sorusu gündeme geliyor. Ancak Fransız başkentindeki kaynaklar, KLM’ye yardımcı olmanın yollarını aradıklarını söylüyor.
Hollanda basınında çıkan haberlere göre, Amsterdam’da hassasiyet öyle bir noktaya geldi ki, grubun, tamamen ayrı faaliyet gösteren Fransız iştiraki Transavia’yı, Hollanda iştirakiyle birleştirmek isteyebileceği endişesi doğdu.





