Yeryüzünü olduğu gibi gökyüzünü de şekillendiren teknolojinin gölgesinde, havacılık artık sadece bir meslek değil, insan ve yapay zekânın birlikte yönettiği dinamik bir sistem hâline geliyor. Kokpitlerdeki sesli uyarılar, yapay zekâ destekli simülasyonlar, hava trafik kontrolünde anlık veri analizi ve karar önerileri… Tüm bu gelişmeler, havacılık profesyonellerinden artık yeni bir beceriyi daha talep ediyor: Yapay Zekâ Okuryazarlığı.
Bu kavram, yalnızca teknolojiyi kullanmakla sınırlı değil. Sistemin nasıl çalıştığını, hangi verileri kullandığını, hangi mantıkla önerilerde bulunduğunu okur gibi anlamak, yorumlamak ve gerektiğinde sorgulamak anlamına geliyor. Yapay zekâ okuryazarlığı, bireylerin yapay zekâ teknolojilerini anlama, kullanma, izleme ve eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirme yetkinliği olarak tanımlanabilir (Digital Promise, 2024). Bu, havacılıkta emniyet kültürünün bir parçası hâline gelmelidir.
ICAO, EASA ve EUROCONTROL Ne Yapıyor?
Yeni teknolojilerin havacılık sektöründe hemen kabullenmek yerine önce test edilmesi ve düzenlemelere entegre edilmesi gereken ve operasyonel güvenlik açısından değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini biliyoruz. Bu temkinli ama ilerlemeci yaklaşım, özellikle yapay zekâ (YZ) gibi karmaşık teknolojiler söz konusu olduğunda daha da dikkat çekici hâle geliyor. Ancak 2025 yılı itibarıyla bu alan hem Avrupa Birliği Komisyonu’nun yönlendirmesi hem de EASA ve EUROCONTROL gibi kurumların liderliğinde yeni bir döneme girdi.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), doğrudan “Yapay Zekâ Okuryazarlığı” kavramını henüz resmi bir yeterlik olarak tanımlamasa da NGAP (Next Generation Aviation Professionals) stratejisinde dijital becerilerin önemine sürekli vurgu yapıyor. Özellikle eğitim ve insan performansı başlıklarında, genç profesyonellerin teknolojik farkındalık düzeyini artırmaya dönük bir yönelimi var.
Öte yandan Avrupa Sivil Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) daha somut adımlar atıyor. 2023 tarihli Artificial Intelligence Roadmap 2.0 raporunda, “YZ Güvenilirliği”, “Human-in-the-loop (insan denetimli sistem)” ve “İnsan- YZ Etkileşimi” kavramları detaylı biçimde ele alındı. Bu, yalnızca teknik sistemlerin güvenliğini değil, insanın teknolojiyle kurduğu ilişkinin yeterlik temelli değerlendirilmesini de gündeme taşıdı.
EASA’nın 2023 yılında yayımladığı Artifical Intelligence Road Map 2.0 raporundan sonra hızla devam eden gelişmelerde bu dönüşümün somut örneklerinden biri, 22–23 Nisan 2025 tarihlerinde EUROCONTROL’ün Brüksel’deki genel merkezinde düzenlediği FLY AI Forum 2025 etkinliğinde görüldü. Bu etkinlik, Avrupa’nın dört bir yanından gelen havacılık uzmanlarını, araştırmacıları, teknoloji geliştiricileri ve düzenleyici otoriteleri bir araya getirdi. İki gün süren forumda, yapay zekânın uçuş operasyonlarından yer kontrolüne, hava trafik yönetiminden bakım süreçlerine kadar uzanan çok boyutlu etkileri ele alındı.
Etkinlikte sunulan onlarca proje ve girişim arasında, bir tanesinin özellikle öne çıktığını söyleyebiliriz: ASTAIR Projesi, Fransız Sivil Havacılık Üniversitesi (ENAC) tarafından yürütülen ve Avrupa’daki birçok havaalanı, üretici ve araştırma kuruluşunun iş birliğiyle geliştirilen bu proje, yapay zekâyı sadece otomasyon amacıyla değil, insanla birlikte karar alabilen bir ortak olarak konumlandırıyor. ASTAIR’in odak noktası, uçuş öncesi ve sonrası taksi sürecinin optimizasyonu. Ancak asıl yenilik, bu sürecin insan-makine etkileşimi temelinde yeniden inşa edilmesinde yatıyor. Proje kapsamında geliştirilen sistemler, pilotlara, hava trafik kontrolörlerine ve apron görevlilerine ortak bir arayüz ve durum farkındalığı sağlayan destek sistemleri sunuyor. Buradaki vizyon hem güvenliği artırmak hem de operasyonel verimliliği üst seviyeye taşımak.
Forumda sunulan proje demosu sırasında, YZ destekli sistemin:
- taksi rotası önerileri sunduğu,
- pist kullanım sırasını optimize ettiği,
- hava durumu ve trafik yoğunluğu gibi faktörleri gerçek zamanlı işlediği
gözlemlendi.
ASTAIR projesi, sadece teknolojik bir ilerleme değil, yeni bir düşünme biçimini de temsil ediyor. Karar alma süreçlerine yapay zekanın entegre edilmesi, yalnızca sistemlerin değil, insanların da nasıl çalıştığını yeniden tanımlamayı gerektiriyor. Bu nedenle ASTAIR, geleceğin havalimanlarında insan ve yapay zekânın birlikte nasıl çalışabileceğine dair güçlü bir örnek sunuyor.
ASTAIR’in en dikkat çekici yönlerinden biri, HMI (Human-Machine Interface) tasarımına verdiği önem. Proje kapsamında geliştirilen sistem, pilotlara, hava trafik kontrolörlerine ve yer personeline ortak bir dijital arayüz üzerinden bilgi sunuyor. Bu sayede herkes aynı veriyle çalışıyor, durum farkındalığı artıyor ve iletişim kazaları minimize ediliyor.
Örneğin;
-Taksi rotası önerileri
-Tahmini kalkış zamanı hesaplamaları
-Pist üzeri operasyonların simülasyonu
-Gelişmiş hava durumu senaryoları
Tüm bu işlevler, sadece otomasyonu değil; insanın karar sürecini zenginleştiren bir yapay zekâ mimarisi olarak tasarlanmış durumda.
Tüm bu çalışmalar aslında, insan-makine iş birliği alanına sadece bir teknoloji değil, insanı anlayan ve onunla çalışan bir yapay zekâ kavramının aslında bir felsefe olarak da değerlendirilebileceğini gösteriyor.
EUROCONTROL FLY Air Forum’un oturum programı ve video kayıtlarını detaylı izlemek için şu linke tıklayabilirsiniz: https://www.eurocontrol.int/event/fly-ai-forum-2025
Eğitimcilerin Rolü: Kokpitten Sınıfa YZ Entegrasyonu
Eğitim alanında önümüzdeki dönemlerde EASA’nın eğitim rehberlerine ve mikro-sertifika sistemlerine YZ ile etkili etkileşim gibi öğrenme çıktılarının dahil edilebileceğini öngörmekteyim.
Havacılık İngilizcesi eğitimi, iletişim güvenliği, standard phraseology gibi geleneksel başlıkların yanına artık şu sorular da eklenmeli:
- YZ sistemi bu veriyi nasıl analiz etti?
- Üretilen öneri (destek ya da senaryo) güvenilir mi?
- Yapay zekâya tam güvenmek mi, yoksa dikkatli sorgulamak mı daha güvenli?
Pilotlara ve ATC adaylarına yönelik olarak:
- YZ destekli simülasyonlarda nasıl karar alınır?
- YZ ile iletişimde dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
- YZ’nın hatalı çıktıları nasıl fark edilir?
konularında senaryolar ve uygulamalı içerikler hazırlanmalı.
Özellikle dil eğitimi sırasında YZ’nın yönlendirmeleriyle konuşma pratiği yapan öğrencilere, bu geri bildirimlerin nasıl oluştuğu ve nasıl değerlendirileceği de anlatılmalı.
Yeni Normal, Yeni Yeterlikler
Havacılığın mutlak güvenlik ve yüksek performans hedeflerine ulaşması, artık sadece teknik bilgiyle değil; yapay zekâ ile bilinçli ve eleştirel bir etkileşimle mümkün. Yakın bir gelecekte “Yapay Zekâ Okuryazarlığı”, yalnızca bir yetenek değil, havacılığın geleceğine yön verecek bir emniyet kültürü haline evrilebir.
ICAO ve EASA gibi düzenleyici kurumların geliştireceği yeni yeterlik tanımları, mikro-sertifikalar ve eğitim müfredatları bu yolculukta kilit araçlar olacaktır. Ayrıca eğitmenlerin, müfredat planlayıcılarının ve sektör profesyonellerinin bu dönüşüme liderlik etmesi hem eğitimin kalitesini artıracak hem de gökyüzünde daha güvenli iletişim sağlayacaktır. Bunun için de yapay zekâ okuryazarlığı eğitimlerinin artırılması gerek şart olacaktır.
Unutmamak lazım ki, teknolojinin sınırı yok ama insanın sorumluluğu var, dolayısıyla yapay zekayı anlamak onu kullanmaktan daha önemli.
Kaynakça
Digital Promise. (2024, June 18). AI literacy: A framework to understand, evaluate, and use emerging technology. Retrieved August 8, 2025, from https://digitalpromise.org/2024/06/18/ai-literacy-a-framework-to-understand-evaluate-and-use-emerging-technology/
European Union Aviation Safety Agency (EASA). (2023). Artificial Intelligence Roadmap 2.0: Enabling the safe and trustworthy integration of AI in aviation. Cologne: EASA. Retrieved from
International Civil Aviation Organization (ICAO). (2021). Next Generation Aviation Professionals (NGAP) Programme. Retrieved August 8, 2025, from https://www.icao.int/safety/ngap/Pages/default.aspx
Öğr.Gör.Deniz TÜRKMEN
Eskişehir Teknik Üniversitesi
Yabancı Diller Yüksekokulu





