Yolcu sayısındaki artışı karşılamak ve hava taşımacılığındaki dijital uçurumu azaltmak için dijital kimlik bilgilerinin ve biyometrik standartların benimsenmesi teşvik ediliyor.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) Yolcu Tanımlama Programı (TRIP) 20. Sempozyumu’nda hükümetler, gelişmiş kimlik teknolojileri ve standartlarını uygulamaya koymak için atılması gereken adımları değerlendirdi.
Bu eylemlerin amacı, milyarlarca insanın sınırlarda ve günlük yaşamlarında kimliklerini güvenli bir şekilde kanıtlayabilmesini sağlamak.
Bugüne kadar 165 ICAO Üye Devleti, ICAO Açık Anahtar Dizini aracılığıyla anında ve dünya çapında doğrulanabilen ve hükümetlerin bunların gerçekliğini teyit etmesini sağlayan bir milyardan fazla makine tarafından okunabilir elektronik seyahat belgesi yayınladı.
Kurum ayrıca, yeni Dijital Seyahat Kimlik Bilgileri ve barkod özelliklerinin temassız ve kesintisiz seyahate erişimi genişlettiğini ve altyapısı sınırlı ülkelere bile çözüm sunduğunu belirtti.
Havayolu taşımacılığında 2025 yılında 4,6 milyar yolcu taşınacakken, ICAO’nun 2050 yılına kadar yıllık 12,4 milyar yolcu taşınacağını öngörmesi, havalimanlarında yolcu süreçlerine yönelik daha iyi çözümlerin uygulanması anlamına geliyor.
ICAO TRIP, 4-6 Kasım tarihleri arasında Kanada’nın Montreal kentinde gerçekleştirildi.
Kuruluş, geçen ay gerçekleştirdiği 42. Genel Kurul’da, herkes için her yerde sıfır ölüm ve sıfır net karbon emisyonuyla hava taşımacılığı öngören 2050 Stratejik Planı’nı uygulamaya koymak için kararlar aldı.
ICAO’dan yapılan açıklamada, “En ileri teknolojilerin ve süreçlerin evrensel olarak uygulanması, dijital uçurumu ortadan kaldıracak ve tüm yolcular için erişilebilirliği ve tüm üye devletlerin katılımını sağlayacaktır.” ifadeleri yer aldı.





