Madrid’in F-35’i reddetmesi, Türkiye’nin KAAN hayalet savaş uçağının kara ve denizde konuşlu bir alternatif olarak kullanılması konusunda tartışmaları alevlendirerek, Avrupa’nın gelecekteki hava gücü dengesini yeniden şekillendiriyor.
Madrid’in, Lockheed Martin’in uzun zamandır beklenen F-35 Lightning II çok amaçlı savaş uçağı alımını iptal etmesinin ardından İspanya’da radikal bir alternatife, Türk beşinci nesil savaş uçağı KAAN’a kapı açıldı.
İspanyol savunma analistleri, uçağın yalnızca İspanyol Hava Kuvvetleri için bir yedek seçenek olarak değil, aynı zamanda ülkenin gelecekteki uçak gemisi hedefleri için potansiyel bir deniz varyantı olarak da öne çıktığını belirtiyor.
TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii) tarafından geliştirilen KAAN, Ankara’nın amiral gemisi havacılık projesi olup, Türkiye’yi kendi gizli savaş uçağını üretebilen sayılı ülkeler arasına sokmayı hedefliyor.
İspanyol analistler, bu uçağın iptal edilen F-35 tedarikine uygulanabilir bir alternatif olarak ortaya çıkabileceğini, ancak Aero.rs’de yer alan analize göre, daha önce yazdığı gibi, artan maliyetler ve politik gecikmelerle boğuşan Avrupa FCAS (Geleceğin Savaş Hava Sistemi – altıncı nesil uçak geliştirme) programını çevreleyen belirsizliklere de uygun bir alternatif olabileceğini söylüyorlar.
İspanyol F-35 tedarik sözleşmesinin iptalinin Lockheed Martin’in uçaklarının güvenilirliğine ilişkin (artan) endişelerden değil, stratejik bir yeniden ayarlamadan kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Madrid yakın zamanda 10,471 milyar avro değerinde bir savunma bütçesini onayladı ve fonların yüzde 85’i Avrupa’da üretilen platformlara ayrıldı.
Madrid’in stratejik kararı
Bu tahsisat, İspanya’nın NATO’ya savunma için GSYİH’nın %2’sini ayırma taahhüdüyle tutarlı, ancak aynı zamanda F-35 gibi ABD yapımı programları politik olarak uyumsuz hale getirebilir.
F-35 olmadan İspanya, hem İspanyol Hava Kuvvetleri hem de donanma segmenti (Armada Española) için uzun vadeli operasyonel ihtiyaçlarına uyabilecek alternatifler aramak zorunda kalacak .
Defense Security Asia’da yer alan bir analizde ise KAAN’ın özel bir versiyonu, Juan Carlos I gemisinin halefi olarak planlanan gelecekteki CATOBAR (Katapult Assisted Take-Off But Arrested Recovery) tipi uçak gemisine uyarlanmalı; güçlendirilmiş gövde, ek yapısal takviyeler, katlanabilir kanatlar ve zorunlu iniş sistemi gerekli çözümlerden sadece birkaçı.
NATO boyutu
KAAN’ın benimsenmesi İspanya’ya hem fırsatlar hem de zorluklar getiriyor. Bir yandan, F-35’ten daha düşük siyasi ve finansal maliyetle modern bir beşinci nesil platforma erişim sağlayacak. Diğer yandan, savunma havacılığını, giderek daha bağımsız bir dış politikaya sahip olan ve zaman zaman Brüksel ve Washington ile çatışan bir NATO müttefiki olan Türkiye’ye güçlü bir şekilde bağlayacak.
Ancak İspanyol sanayisinin programa katılımı önemli ekonomik ve teknolojik faydalar sağlayabilir. Airbus’a (daha doğrusu askeri tarafa – Airbus Defence & Space ) entegre olan şirketler, kompozit malzemeler, aviyonikler ve denizcilik ihtiyaçları için özel çözümlerin geliştirilmesine katılabilir.
İspanya’nın kararı, NATO müttefiklerine de güçlü bir mesaj gönderiyor. Madrid, F-35’i reddederek, halihazırda Birleşik Krallık, İtalya, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeleri içeren ortak programdan uzaklaşıyor.
Böyle bir hamle, özellikle kıtanın Amerikan platformlarına bağımlı mı kalması yoksa yerli alternatiflere mi yönelmesi gerektiği konusundaki tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde, Avrupa savaş uçağı dinamiklerini yeniden şekillendirebilir.
Dolayısıyla KAAN yaygın olarak kabul görmediği veya FCAS hızlandırılmadığı sürece belli bir izolasyon riskiyle karşı karşıya – gerçi bu Avrupa projesinin somut olarak hayata geçirilmesine yıllar var.




