Cuma, Aralık 5, 2025

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

Sabiha Gökçen Havalimanı Direktörü Kerem Maybek Ekonomist Dergisine konuştu

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (ISG) Stratejik Planlama ve Hazine Yönetimi Direktörü Kerem Maybek Ekonomist Dergisinin sorularını yanıtladı.

Dijitalleşme yol haritanızda hangi teknolojiler öne çıkıyor?

Türkiye’nin ikinci, Avrupa’nın en yoğun 9’uncu havalimanı olarak dijitalleşme yol haritamızı oluştururken terminalimizin güçlü potansiyelini açığa çıkaracak adımları önceliklendiriyoruz. Bu doğrultuda, yolcu deneyimini akıllı ve temassız bir seviyeye taşımak, operasyonel verimliliğimizi artırmak, gelir kaynaklarımızı çeşitlendirmek ve sürdürülebilirlik hedeflerimizi dijital çözümlerle desteklemek temel stratejik eksenlerimizi oluşturmaktadır.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın dijitalleşme yol haritasında, havacılık sektöründeki global eğilimlerle uyumlu olarak bir dizi yenilikçi teknoloji öne çıkıyor. Öncelikli olarak yapay zekâ destekli veri analitiği, yolcu deneyimini iyileştiren akıllı otomasyon sistemleri, biyometrik tanıma çözümleri ve Nesnelerin İnterneti (IoT) tabanlı altyapı uygulamaları, dijital dönüşümde kilit rol oynuyor. Ayrıca, terminal operasyonlarında süreçlerin izlenmesi ve optimize edilmesi için büyük veri analitiği ile bulut tabanlı sistemlerden de etkin biçimde faydalanılıyor. Güvenlik kontrollerinde ileri görüntüleme teknolojilerinin yanı sıra yüz tanıma ve temassız geçiş gibi uygulamalar yolcunun hızlı ve güvenli bir şekilde ilerlemesini sağlıyor. Özellikle mobil uygulamalar ve dijital self-servis kioskları, yolcuların check-in’den bagaj teslimine kadar birçok işlemi temassız ve kolayca yapabilmesine olanak tanıyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı, dijitalleşme sürecinde teknolojik altyapının yenilenmesi, veri güvenliğinin sağlanması, akıllı sistemlerin entegrasyonu ve sürdürülebilir dijital gelişmelerin desteklenmesi gibi çeşitli alanlarda ciddi yatırımlar gerçekleştirerek geleceğin akıllı hava ulaşım merkezlerinden biri olma yolunda önemli adımlar attı.

Havalimanları, yalnızca yolcu ve yük taşımacılığının merkezleri olmakla kalmayıp, aynı zamanda ulusal ekonominin ve uluslararası ilişkilerin can damarlarından biridir. Bu kapsamda, modern dünyanın kritik altyapılarını oluşturmakta ve dijitalleşme stratejilerinde siber güvenlik de en az operasyonel güvenlik kadar öne çıkmaktadır.

Havalimanı operasyonlarının kesintisizliği, hassas yolcu verilerinin gizliliği ve ulusal güvenliğin sağlanması açısından siber tehditlere karşı proaktif ve güçlü bir savunma mekanizması oluşturmak zorunludur. ISG olarak gerçekleştirdiğimiz milyonlarca dolarlık dijitalleşme yatırımının önemli bir bölümü, siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesine ve en üst düzeyde korunmasına odaklanıyor. Teknolojik altyapının yenilenmesi, veri güvenliği protokollerinin güncellenmesi, akıllı sistemlerin siber tehditlere karşı dayanıklılığının artırılması ve sürdürülebilir dijital çözümlerin entegrasyonu, havalimanının geleceğin akıllı hava ulaşım merkezlerinden biri olma vizyonunu tamamlarken aynı zamanda güvenli bir seyahat ortamı sunma taahhüdünü de yansıtmaktadır.

Yapay zekâ uygulamalarınız operasyonel verimliliğe nasıl yansıyor, bu alanda ölçümlenebilir sonuçlar paylaşır mısınız?

Havalimanları 7/24 çoklu operasyonların devam ettiği, binlerce insanın aynı anda bulunduğu yaşayan alanlar. Dolayısıyla yapay zekanın operasyonları destekleyici gücünden en verimli şekilde yararlanmaya çalışıyoruz. Müşteri deneyimi noktasında gurur kaynağımız olan havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy, yaklaşık 9 aylık süreçte çağrı merkezimizdeki iş yükünü yüzde 30 oranında azalttı. SAVVy, bugüne kadar 30 binden fazla soruyu ek insan kaynağına ihtiyaç duymadan

7/24 sürdürülebilir şekilde başarıyla yanıtlayarak özellikle yoğun dönemlerde daha iyi kaynak yönetimi sağladı. Havacılık sektörünün özgün projelerinden biri olarak Doğal Dil İşleme (NLP) teknolojisiyle tasarlanan SAVVy, misafirlerimizin soru ve taleplerine sohbet ortamında Türkçe ve İngilizce olarak gerçek bir kişiyle konuşuyormuş gibi anlık yanıt ve çözümler üretebiliyor.

Görüntü işleme teknolojilerinin kullanıldığı e-pasaport sistemleri biyometrik doğrulama ile entegre çalışarak pasaport kontrol noktalarında hızlı ve güvenli geçiş sağlıyor.

Yapay zeka destekli veri analitiği ile 7/24 operasyonda olması gereken bagaj sistemlerinde kestirimci bakım (predictive maintenance) süreçleri uygulayarak arızaları oluşmadan tespit edebiliyoruz.

“Akıllı havalimanı” vizyonunuza ulaşma sürecinde hangi projeler tamamlandı, önümüzdeki dönemde kaç proje daha devreye alınacak?

Yolcu memnuniyetinde dönüşüm sağlayan dijital yatırımlar, daha az bekleme, daha az temasla işlem yapma ve kişiselleştirilmiş bilgi ve hizmetlere daha kolay ulaşım gibi kazanımlar sağlıyor. Self Servis Kiosk ve Otomatik Check-in, bagaj etiketi basımı ve otomatik bagaj teslimi gerçekleştiren Self Bag-drop Sistemleri, Mobil Uygulamalar ve SAVVy benzeri Dijital Asistanlar, e-pasaport gibi Biyometrik Geçiş Sistemleri (Yüz Tanıma, Parmak İzi), Akıllı Bagaj Takip Sistemleri, kesintisiz internet hizmeti, Akıllı Yönlendirme ve Bekleme Süresi Bilgilendirmeleri, Temassız Ödeme ve QR ile Alışveriş, Veri Analitiği ile Hizmet Optimizasyonu, Entegre Yolcu Verisi Yönetimi (yolcunun check-in’den uçağa binişe kadar geçirdiği tüm sürecin dijital olarak izlenerek özelleştirilmiş hizmet sunulması) gibi pek çok sistem havalimanlarında entegre biçimde çalışıyor.

Havalimanımızda yolcu deneyimi odaklı dijital ve temassız seyahat uygulamalarını yaygınlaştırıyoruz. Yaklaşık 20 saniyelik işlemle hızlı ve kolay geçiş sağlayan e-pasaport bankolarının sayısını terminal genelinde 34’e çıkardık. Kısa süre önce de Biniş Kartı Doğrulama Sistemi’ni devreye alarak yolcularımıza check-in ve güvenlik süreçlerinde daha kısa bekleme süreleri sunuyoruz. Operasyonel verimlilik kapsamında gerçek zamanlı veri entegrasyonunu optimize ederek havayolları, yer hizmetleri ve güvenlik ekiplerinin operasyonel veriye erişimini kolaylaştırmak, uçuş yoğunluklarına göre personel planlaması, otopark yönetimi ve bagaj akışı yönetiminde yapay zeka desteğinin kullanılması, havalimanı yerleşkesinde drone kontrollü geliştirmeler, bagaj taşıma ve lojistikte robot destekli çözümlerin artırılması gibi konulara odaklanıyoruz. Terminalimizin çeşitli bölgelerine yerleştirilen 184 adet yapay zeka destekli görüntü işleme teknolojilerinin kullanıldığı sensörler sayesinde yolcu takibi yapılarak yolcu yoğunluğunu, kuyruk uzunluklarını, işlem sürelerini ve yolcu hareketlerini analiz ederek güvenlik ve yönlendirme süreçlerinde gerçek zamanlı optimizasyon sağlıyoruz. Havalimanımızın mobil uygulaması da yolcularımıza otopark kapasitesi, uçuş takibi, kapı bilgileri, terminalimizdeki mağaza ve restoranlar hakkında bilgiler sunmaktadır.

Geleceğin iletişim ağı olan 5G (PLTE) altyapısı üzerinde çalışıyoruz. PLTE sayesinde yüksek boyutta veriyi kısa sürede, minimum gecikme ve maksimum güvenlik ile kablosuz olarak toplayarak işleyebileceğiz. Altyapı bize otonom görüntü işleme, robotik ve otonom sürüş teknolojilerini kullanmamızı sağlayacak.

Artan yolcu talebini karşılamak üzere check-in, boarding, bagaj vb kritik yolcu süreçlerine hizmet eden BT altyapımızı tamamen yeniledik. BT ve Siber Güvenlik yönetimimizde de insan kaynağı yanında otomasyona ve yapay zeka kullanımını arttırıyoruz.

Altyapı ve Güvenlik tarafında yolcularımızın havalimanına hızlı girişlerini sağlamak için terminal genelindeki X-Ray sayısını 110’a çıkarttık. Terminal işletmecisi olarak hedefimiz, misafirlerimize uçak yolculuklarında check-in, güvenlik, gezme-dinlenme-alışveriş, boarding, geliş ve bagaj alım gibi baştan sona tüm süreç boyunca verimli ve hızlı bir akış sunabilmek.

Yıllık yolcu verilerinin büyüklüğü nedir, bu veriyi müşteri deneyimine dönüştürmede hangi göstergeleri takip ediyorsunuz?

2024 yılını 41.5 milyon yolcu rekoru ile tamamlayan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, ikinci pistle birlikte büyüme ivmesini hızlandırdı. ISG, ACI Europe (Uluslararası Avrupa Havalimanları Konseyi) raporlarına göre 2025 yılının ilk yarısında yolcu trafiğinde Avrupa’nın en yoğun ikinci havalimanı olurken, 40 milyon üzeri yolcu kapasitesi olan “Major Havalimanları” kategorisinde, yüzde 11.5 büyüme ile en hızlı büyüyen havalimanı oldu.

10 Ağustos tarihinde günlük 159 bin 231 yolcu ağırlayarak tarihi bir rekora imza atan Sabiha Gökçen Havalimanı’nda, 31 Ağustos 2025 tarihinde ise uçuş trafiğinde toplam 855 uçuşla tüm zamanların en yüksek günlük uçuş sayısına ulaşıldı.

Stratejik konumu, İstanbul’un önemli merkezlerinin yanı sıra Kocaeli, Sakarya, Bursa gibi şehirlere olan yakınlığı sayesinde “Şehrin Havalimanı” olarak anılan Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yolcu memnuniyetini yalnızca uçuşların zamanında gerçekleşmesiyle sınırlı görmüyor, yolcularımızın evlerinden çıkış anından uçağa biniş kapısına uzanan seyahat deneyimlerini daha kolay ve keyifli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Terminaldeki kalabalığı anlık izlemek ve yönetmek için XOVIS dijital çözümlerinden yararlanıyoruz. SAW Care müşteri ilişkileri ekibimiz, iletişim kanallarımızdan ulaşan her geri bildirimi özenle değerlendirerek Terminal Hizmetleri Kalitesi Komitesi’ne taşıyor. Misafir memnuniyetini artırmak için bu geri bildirimleri iş ortaklarımızla da paylaşarak evden-uçağa biniş kapısına kadar olan tüm süreçleri geliştiriyoruz. Ayrıca uluslararası alanda sektörümüzü ilgilendiren geliştirmeleri izleyerek operasyonlarımıza entegre etmenin altyapısını oluşturuyoruz.

Self check-in ve biyometrik geçiş sistemlerini kullanan yolcu oranınız nedir, memnuniyet anketlerinde nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?

Terminalimizde self check-in kullanım oranı yaygınlaştırılarak %40’lardan %50 seviyelerine yaklaşmış bulunmaktadır. Havayolları tarafından self check-in ve self-bag-drop ünitelerinin artırılması, yapılan memnuniyet anketlerinde bekleme sürelerinin azalması, işlemlerin daha hızlı ve konforlu yapılabilmesi ve yolcu-dostu bir havalimanı olma kriterlerinde olumlu dönüşler sağlamıştır.

Havalimanında daha önce el terminaliyle manuel yapılan biniş kartı doğrulama işlemi 12 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla Dijital Biniş Kartı Doğrulama Sistemi’yle terminal genelinde %100 dijital hale getirilmiştir. Buna ilaveten giden ve gelen yolcu katında e-pasaport bankolarının sayısı artırılarak %20 seviyelerindeki kullanım oranı gün geçtikçe artmaktadır.

Bagaj operasyonlarında teknolojinin katkısıyla ne kadarlık zaman/maliyet tasarrufu sağladınız?

Havacılık güvenliğini geliştirme kapsamında 2024 yılında havalimanımızın BHS (Şut Altı) Bagaj Sistemleri Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) Standart 3 mevzuatı doğrultusunda onaylı patlayıcı tespit sistemi (Explosive Detection System – EDS) ile donatıldı. Bu geçiş sırasında Operasyon ve IT ekiplerimiz, Bagaj Taşıma Sistemlerini uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak daha hızlı bagaj işleme süresi ve daha efektif bagaj operasyonu sağlayabilecek şekilde yeniden tasarladı ve şekillendirdi. Bu çalışmalara paralel olarak siber güvenlik düzenlemelerine uygun iyileştirmeler de gerçekleştirildi.

Terminalimizde hali hazırda bulunan 10 adet check-in adasından saatte 9.600 bagaj kabul etme kapasitesine sahibiz. Bunu daha iyi anlatabilmek için şu örnek iyi bir bakış açısı sunabilir. 3 Ağustos 2025 tarihinde 158 bin 678 yolcu ile rekor kırdığımız gün, saatte maximum 3.837 bagaj taşıyarak talebi çok rahat şekilde karşıladık. Bu rakam, check-in adalarından kabul edilen saatlik en fazla bagaj rekoru olarak kayıtlarda yerini aldı. Dolayısıyla saatlik 9.600 kapasite ile bu alanda oldukça yüksek kabiliyete sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Bir başka deyişle terminalimizde her bir check-in adası günlük (20 saatte) 19 bin 200 adet bagaj kabul etme kapasitesine sahipken en yüksek sezon olan ağustos ayında en yoğun günde en yoğun check-in adasından 7 bin 123 bagaj sisteme alınmış. Yani BSH sistemlerinde gerçekleştirdiğimiz değişim bize çok önemli katkılar sağladı. Transfer uçuşlarda da yolcu-bagaj eşleştirmesinde sıkıntımız bulunmuyor. Sorter (bagaj ayırma) kapasitemiz günlük 216 bin bagaj ve 2025’in en yoğun gününde bagaj kullanımı 53 bin 317 adet olarak gerçekleşti. Bagaj sisteminde, üçü yurtiçi, dördü yurtdışı olmak üzere toplam 7 adet, gelen yolcu bagaj alım karoseli bulunuyor. Ayrıca yolcu bagaj bekleme süresini optimize edebilmek için ihtiyaca göre iç hat veya dış hat olarak atama yapabildiğimiz 2 adet swing karosel alanımız var.

Havalimanı bagaj sistemimizde, gelen yolcu bagajlarını, sistemimize yüklenmelerinin ardından ortalama 10 dakika içinde yolculara, giden ve transfer bagajları ise check-in adalarında tüm işlemlerinin tamamlanıp sisteme yüklenmesinin ardından ortalama 3 dakika içinde uçağa yüklenmek için hazırlanmak üzere yer hizmetleri firmalarına teslim edilebiliyoruz.

Karbonsuzlaşma hedefleriniz için hangi çevreci teknolojilere yatırım yaptınız, karbon emisyonunuzda yıllık ne kadarlık bir azalma gerçekleşti?

Tüm dünyanın gündeminde olan karbonsuzlaştırma uygulamaları uluslararası havalimanı olarak bizlerin de gündeminde yer almaktadır. Bu hususta yapılandırmaların sağlanması, sürdürülebilir teknolojiler ile yönettiğimiz günümüz süreçlerimizin entegrasyonları üzerine kapsayıcı bir oluşum içerisindeyiz. Teknik operasyonlarımızın enerji verimliliğini artırmak için ekipman yenilemelerimizden tutun satın alım süreçlerimizi çevreci gözüyle kritize etmeye kadar geniş bir yelpazede çalışma yürütüyoruz.

Örneğin yakın zamanlarda katılım gösterdiğimiz, takipçisi, katılımcısı ve bilgi paylaşımcısı olduğumuz; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yürütülen “Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Hedefi Yol Haritası” Projesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yürütülen “İstanbul Temiz Hava Eylem Planı” oluşturulması Projelerini sayabiliriz. Ek olarak halihazırda yönettiğimiz operasyonları, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Verimliliği Yönetim Sistemi ve onların emisyon azaltımı prensiplerini ilke edinerek çalıştırmaktayız.

ISG olarak hem bu, sürdürülebilirlik düşünme sisteminin kurumsal kültür olarak kökleşmesini sağlamak hem de karbonsuzlaştırma yolunda stratejimizi ve yol haritamızı belirlemek, holistik yaklaşımla yatırım yapacağımız yeni projelerin saptanması adına çeşitli danışmanlıklar almaya devam etmekte ve havalimanı paydaşlarımızla iş birliklerimizi sürdürmekteyiz.

2030 vizyonunuzda yolcu sayısı, operasyonel kapasite ve dijitalleşme hedefleriniz neler? Global havacılık arenasında rekabet gücünüzü artırmak için teknoloji alanında hangi yeni yatırımları gündeminize aldınız?

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yaklaşık 16 yıldır hizmet veren T2 terminal binasında 2024 yılında başlayan yaklaşık 34 milyon euro yatırımla “Yolcu Akışını İyileştirme Projeleri’ni” (Decongestion Project) hayata geçirdik. Havalimanı’nın öngörülenin üzerinde gerçekleşen hızlı büyümesiyle doğru orantılı olarak artan yolcu talebini karşılamak amacıyla mevcut yolcu trafiğini de aksatmadan terminalde bir dizi yenileme çalışmasını hayata geçirdik. Havalimanındaki iyileştirme ve yenileme çalışmalarımız önümüzdeki yıllarda da aynı özenle sürecek.

Teknoloji tarafında ise en başta siber güvenlik olmak üzere görüntü işleme, 5G, 7/24 iş sürekliliğini sağlayan BT altyapısı, robotik operasyonlar, otonom sürüş, tüm süreçlerde yapay zeka desteğinin sağlanması, büyük veri analizi, temassız ve biyometrik seyahat uygulamalarının geliştirilerek yaygınlaştırılması, havalimanı içindeki dijital navigasyon geliştirmeleri, yapay zeka ile talep tahminlerinin geliştirilerek operasyonel mükemmeliyetin sağlanması, hızlı geçişi sağlayacak güvenlik sistemlerinin entegrasyonu, akıllı enerji yönetimi ve karbon ayak izi takibi gibi konular gelecek yıllarda da öncelikli konularımızı oluşturacaktır.

ÇOK OKUNANLAR