27 Temmuz günü yayınlanan “Pandemi Sonrası Havayollarını BekleyenTehditler” yazımda da kısaca bahsettiğim konuları öneminden dolayı tekrarlamak ve bilhassa Havayolları üst yönetimlerin dikkatini çekmek amacıyla aşağıdaki konuları paylaşmak istiyorum.
Aralık 2019’dan bu yana dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisi tüm sektörlerle birlikte Havayollarında da kolayca sönümlenemeyecek zararlara yol açtı. Bir çok havayolu bugüne kadar hiç olmadığı kadar zarar açıkladılar. Çeşitli ekonomik tedbirler alırken tüm çalışanlarla birlikte uçuş ekipleri de bu dönemde ciddi kayıplar yaşadılar, hatta birkaç ay ücretsiz izine çıkarılanlar oldu.
21 Mart 2020 günü yayınlanan “Gökyüzünde Corona, Covid-19 Türbülansı” yazımda da yer verdiğim gibi bu türbülansın sadece işletmelerin çabalarıyla atlatılamayacağını, tüm çalışanların ve devletlerin desteği ile çözümlenebileceğini ifade etmiştim. Tabi ki bu ifademin içinde “ücretsiz izin- 0 maaş, personel çıkarılması” seçenekleri yoktu. Medyaya düşen haberlerden öğrendiğimize göre bu istenmeyen seçeneklerinin bir çok ülkenin havayollarında uygulandığı gerçeği söz konusudur.
3 ay gibi bir süre uçuştan ayrı kalmış uçuş ekiplerinin tekrar hatta dönebilmeleri için ulusal ve uluslararası kurallar olup tüm işletmeler buna uymakla yükümlüdür. Bunun aksi düşünülemez. Bu dönemde tekrar uçuşa başlanıldığında dünyanın bazı yerlerinde ölümlü kazalar yaşanmıştır. Bu kazaların raporları henüz paylaşılmamış olmasına rağmen ilk verilere göre pilot hatalarının açıkça görülüyor olması işletmelerin bu konuda çok daha duyarlı olması gereğini ortaya koymaktadır.
Uçuş ekiplerinin tekrar uçuşa dönmesi için zorunlu eğitimlerin yanısıra şirketlerde uçucu personelin moral durumlarının da uzman (psikolog) kişiler tarafından değerlendirmesi önem arz etmektedir. Bu süre zarfında psikolojik travma olarak kabul edilebilecek problemler yaşayan personele gerekli destek sağlanması ve hatta uçuş ekibi kurulurken bu konunun da değerlendirilmesi gerekebilecektir.
Pandemi sürecinde çeşitli ülkelerde uçuşların tekrar başlaması sonrasında iki havayolunda ölümlü kazalar yaşanmıştır. Ekip konfigürasyonuna bakıldığında pilotların tiplerinde oldukça tecrübeli olmalarına rağmen basit hatalar sonucu kazaların meydana geldiği görülmektedir.
Emniyetli operasyonun sürdürülmesi her ne kadar pilotların sorumluluğunda olmasına rağmen Yöneticilerin emniyet sorumluluğu asla göz ardı edilemez. Emniyet Yönetim Sistemlerinde kabul edilen “Organizasyon Kazası” gerçeği, işletmelerde sürdürülebilir emniyet seviyesinin sağlanması sorumluluğunu Yöneticilere vermiştir. Bu konuda verilecek tavizlerin istenmeyen kazalara sebep olabileceği asla unutulmamalıdır.
Tüm sektörümüze sağlıkla Emniyetli Uçuşlar dileriz.
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot (E)
Kaza Araştırma Uzmanı