13 Şubat 2023’te Keflavik Yakınlarında THY B773 Uçağının, şiddetli türbülans ve kontrolsüz Alçalması esnasında 7 Kişinin Yaralandığı Olayın Raporu Yayınlandı.
280 yolcuyla TK-18 Toronto-İstanbul seferini gerçekleştiren THY Boeing 777-300 uçağı Keflavik’in (İzlanda) yaklaşık 70nm kuzeydoğusunda FL350’de uçarken şiddetli türbülansla karşılaştı. Maksimum 17100 fpm’lik alçalma hızıyla 8000 fitlik kontrolsüz irtifa kaybına neden oldu ve olay esnasında iki yolcu ile 5 kabin ekibi yaralandı. Mürettebatın, Operasyon kontrol merkeziyle yapılan temas sonrasında uçuşa devam edilerek başka bir olay yaşanmadan İstanbul Havalimanına emniyetle iniş yapılmıştır.
9 Mayıs 2025 günü İzlanda Kaza Araştırma Birimi RNSA tarafından olayın muhtemel nedenlerinin yer aldığı nihai rapor yayınlandı.
Rapora göre ciddi olayın nedenleri aşağıda sunulmuştur;
– Şiddetli türbülansla karşılaşma.
– Mürettebat Kaynak Yönetiminde (CRM) problem.
– Durumsal Farkındalığının Kaybı.
Katkıda bulunan faktörler ise;
– Yüksek irtifa şiddetli dağ dalgaları için SIGMET (Önemli hava hadiseleri raporu), olaydan önce yayınlanmamıştı.
– Kaptan (PM), kontrolleri devralmaya çalıştığında “Kontrol bende” ifadesini kullanmadı. (Prosedür dışı uygulama)
– Uçak türbülans nedeniyle istenmeyen duruma geldiğinde uygun olmayan kumandalar verilmesi.
– Uçak istenmeyen duruma girdiğinde ve devamında Autothrust ve Speedbrake devrede kaldı.
RNSF tarafından olay aşağıdaki şekilde özetlendi;
TK18 08:09 UTC’de, İzlanda’daki Langjökull buzulunun kuzeyinde FL350’de ciddi bir türbülansa maruz kaldı.

Uçuş ekibinde iki Kaptan ve bir ikinci pilot olmak üzere üç pilot vardı. Uçuşun Sorumlu Kaptan Pilotu, uçak türbülansa maruz kaldığında istirahat halindeydi. Sol koltukta oturan Kaptan, gözlemci pilot (PM), ikinci pilot ise Uçan Pilot (PF) idi.
Uçuş ekibi meteoroloji raporlarına göre bu bölgede hafif türbülans bekliyordu ve bu nedenle ciddi türbülansa maruz kalmadan yaklaşık 10 dakika önce emniyet kemeri ikaz ışıklarını aktif hale getirdi.
Türbülansa girildiğinde, son derece düşük burun aşağı açısı ve yüksek alçalma hızı ile uçak istenmeyen duruma girdi. Uçuş ekibi, uçağı bulunduğu konumda kontrol etmek için mücadele etmesine rağmen bir dakika içinde yaklaşık 8000 ft irtifa kaybetti ve bu süreçte, en yüksek alçalma hızı dakikada 17.100 fpm oldu.
Hava hızı, hava hızı sınırının ötesine çıktı. Uçuş ekibinin hava hızını limitler içinde tutma çabasına rağmen birkaç kez hava hızı limit üzerine çıktı ve bu anormal durum sürecinde stickshaker (Hız limit aşımı ikazı) devreye girdi. Bu süreçte uçağın en düşük irtifası FL273 oldu.
Uçuş ekibi uçağın kontrolünü sağladı ve ardından hafif türbülans olan FL280’i kısa bir süre korudu ve ardından tırmanmaya başladı. Uçak sistemlerinde herhangi bir anormallik olup olmadığını görmek için aletleri kontrol ettiler.
Saat 08:13’te uçak yeniden türbülansla karşılaştı. Türbülans hafiflediğinde ve koşullar izin verince Sorumlu Kaptan Pilot (SKP) kokpite geri dönerek gözlemci koltuğuna oturdu ve 08:15’te ATC ile iletişime geçti ve aşağıdaki PAN-PAN mesajı iletildi:
“Reykjavik TK 18Alpha – PAN-PAN, PAN-PAN, PAN-PAN, şiddetli türbülans, seviyeyi koruyamıyoruz, 290’a alçalıyoruz, şimdi FL 300 geçiliyor.”
SKP daha sonra sol koltuktaki Kaptan’ın yerine geçerek Uçan Pilot (PF) olarak görevi devraldı.
Uçak kontrol altına alındıktan sonra uçuş ekibi kabin amiri ile görüşerek kabinde herhangi bir hasar ve yaralanma olup olmadığını sordu. Birkaç yolcu ve kabin ekibi üyesi hafif yaralanmış olup uçuşta yolcu olarak seyahat eden bir tıp doktorunun gözetimi altındaydılar. Operasyon Kontrol Merkezi ile yapılan görüşmeler sonrasında uçuşun İstanbul Havalimanı’na (LTFM) devam ettirilmesine karar verilerek yaralılar için ambulans talebinde bulunuldu.
İzlanda Kaza Araştırma Birimi RNSA tarafından yayınlanan ciddi olay raporuna göre şiddetli türbülans esnasında her iki pilotun kumandalarda birlikte kumanda vermeye çalışmaları ve süreç esnasında autothrottle ve speedbrake’in aktif olmasının uçağın istenmeyen durum ve aşırı alçalma hızına ulaşmasına sebep olduğu belirtilmiştir.
Beklenmedik şiddetli türbülans ile karşılaşıldığında öncelikle uçak yunuslamasız ve yatışsız bir durumda tutulurken gösterge hava hızının tübülans geçiş süratine azaltılması gerekir. Daha sonra ATC ile konuşarak uygun irtifa talebinde bulunulmalıdır. CRM’in doğru bir şekilde uygulanması ve uçuş öncesi brifingin detaylı bir şekilde yapılması istenmeyen durumlardan kurtarmada en önemli unsurlardır.
Emniyetli Uçuşlar Dileriz
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot (E)
Kaza Araştırma Uzmanı