Araştırmalar bildiklerimizden çok farklı sonuçlar ortaya çıkardı. Uçak koltuğundaki en kirli yerin genellikle yemek tepsisi konulan masaların olduğunu sanırdık. Dökülen yemekler, sıçramalar özellikle bu açılıp kapanan masaların bağlantı kolları arasını mikrop yuvasına çeviriyordu. Evet, yine oralar kirli ama daha kirli olan mikrop yuvaları ortaya çıktı.
Ciddi araştırmalar bildiklerimizin sıralamasını değiştirdi. Biz daha çok yemek masalarının kirli olduğunu, yapısal nedenlerinden dolayı mikrop yuvalarının daha kolay oluştuğunu düşünüyorduk. Dökülen yemekler, sıçrayan yağlar, içecekler hep açılıp kapanan yemek masalarının hareketli kolları arasına ve girdikleri bölgelere yerleşiyorlardı. Elbette bu durum tüm temizlik standartlarının yükselmesine rağmen devam ediyor.
Ama asıl mikrop yuvası birinci liginde koltuk arkasındaki cepler ilk sırayı alıyormuş. İkinci sırada ise başımızı koyduğumuz yerdeki başlıklar. Sonra diğerleri geliyor. Koltuk arkası yani oturan yolcunun önündeki cepler tam bir felaket. Bu cepler iki tür yapıya sahipler. Bir kısmı tamamen deri ile kaplı biçimde bir kısmı ise dışı file ile yapılmış olanlar. Fileli olan koltuk cepleri diğerlerini göre biraz daha temiz.
Kanadalı bir grup Porter Airlines, Air Canada ve WestJet’in toplam 18 uçuşuna katıldılar. 100’den fazla numune aldılar. Ottowa-Montreal arasındaki uçuşlarda alınan numuneler üzerinde ciddi bir inceleme yapıldı.
Uğur Cebeci’nin yazısının devamı için;tıklayınız