Hepimiz uçuş görevlilerinin her zaman emniyet kemerimizi takmamız konusunda bizi uyarmasına alışkınız. Emniyet kemeri ışığı kapalıyken bile, havayolları beklenmedik türbülanslar yaşanması ihtimaline karşı emniyet kemerlerimizi takmamızı istiyor. Ancak Avrupa’da havayolları sık sık emniyet kemerinizi takmamanızı söylüyor.
Bu durum, uçak yerdeyken, ‘dönüş’ olarak bilinen süreçte gerçekleşebilir. Bu süreç, bir havayolunun, herkes önceki uçuştan indikten sonra uçağı bir sonraki uçuşa hazırladığı süreçtir.
Bu, birçok havayolunun köklü bir mantraya göre yaşadığı oldukça telaşlı bir dönem olabilir: Yerdeki bir uçak, para kazandırmayan bir uçaktır. Özellikle kısa mesafeli uçuşlarda amaç, dönüş süresini mümkün olduğunca zaman açısından verimli hale getirmektir.
Havayolları, bir operasyon günü içerisinde uçaktan mümkün olduğunca çok uçuş veya sektör sıkıştırmak istiyor ve Avrupa’da birçok havaalanında gece sokağa çıkma yasakları olması, onların bu konuda fazla zamanlarının olmadığı anlamına geliyor.
Avrupa’nın en büyük düşük maliyetli havayolu şirketi Ryanair, yolcuların son sektörden uçaktan indirilmesi, bagajların indirilip yüklenmesi ve tüm yolcuların bir sonraki uçuş için uçağa bindirilmesini içeren ünlü 25 dakikalık dönüş süresiyle bu süreci bir verimlilik şaheserine dönüştürdü.
Tahmin edebileceğiniz gibi bu, yolcular uçağa binerken bile, bir sonraki uçuş için uçağın yakıt ikmalini yapmak da dahil olmak üzere aynı anda birden fazla görevi yerine getirmek anlamına geliyor.
Ancak Avrupa’da farklı olan şey, uçakta yolcular varken ve yakıt ikmali devam ederken, havayollarının emniyet kemerini takmanızı istememesidir.
PYOK’un derlediği bilgilere göre, oldukça basit ama bir o kadar da korkutucu olan açıklama, havacılık düzenleyicilerinin yakıt ikmalinin yangın çıkma riski taşıdığına karar vermiş olmaları ve böyle bir durum meydana gelirse kimsenin kaçışının bir milisaniye bile gecikmesini istememeleridir.
İşte bu nedenle, yolcuların bu kritik zamanda, özellikle de yolculara emniyet kemerlerini nasıl açacaklarını gösteren güvenlik gösterisi yapılmadan önce, emniyet kemerlerini takmalarını istemiyorlar.
ABD’de ise kurallar biraz farklı; emniyet kemerleri bu dönemde de takılıyor ancak yakıt ikmali tamamlanana kadar biniş kapısı açık kalıyor.
ABD’deki bazı havayolları yakıt ikmali sırasında yolcularından emniyet kemerlerini takmamalarını istese de, bu FAA tarafından zorunlu kılınan bir şey değil.
ABD havayollarını Avrupa’daki ve dünyanın geri kalanındaki benzerlerinden ayıran tek şey bu güvenlik tuhaflığı değil.
Diğer Küçük Ama Şaşırtıcı Havayolu Emniyet Farkları
- ABD dışında çoğu ülke, yolcuların olup bitenden haberdar olması ve tahliye durumunda gözlerinin dış koşullara uyum sağlaması için, taksi, kalkış ve iniş sırasında havayolu şirketlerinin pencere perdelerinin açık olmasını zorunlu kılıyor.
- Dünya genelinde pek çok havayolunda, kalkış ve inişlerde USB kabloları ve şarj cihazlarının fişten çekilmesi gerekiyor çünkü tahliye durumunda kabloların takılma tehlikesi yaratabileceği endişesi var.
- Aynı sebepten dolayı acil çıkış sıralarının üst kısmında el bagajı taşınması da yasaktır.
- İki yaşın altındaki bebekler ise, ebeveynlerinin emniyet kemerine bağlanan özel bir bebek emniyet kemeriyle emniyete alınmalıdır (bu, ABD’de açıkça yasaktır).
