Hava Hizmetleri Lisanslama Konseyi (ASLC) hisse senedi sahipliğinin yerel yasaları ihlal ettiğini doğruladıktan sonra FlySafair uçuşlarını durdurabilir. Havayolu şirketi bunun daha yüksek uçuş fiyatlarına yol açabileceği ve sektöre zarar verebileceği konusunda uyarıyor.
Hava Hizmetleri Lisanslama Yasası, yerel havayollarının oy haklarının en az %75’inin Güney Afrika vatandaşlarına ait olmasını şart koşuyor.
FlySafair’in şu anki çoğunluk hissedarı, havayolunun %74,86’sına sahip olan İrlandalı bir holding şirketi olan ASL Aviation Group olup, söz konusu oran yasal sınırın çok altında kalıyor. Bu da, FlySafair’i hem Güney Afrika hem de uluslararası hava hizmetleri lisanslama yönetmeliklerini ihlal etmekle karşı karşıya bıraktı. Tartışma, rakip havayolları tarafından yapılan şikayetlerden kaynaklanıyor. Bu şikayetler, Ekim 2022’de başlatılan bir soruşturmaya yol açtı ve FlySafair’in uyumsuzluğunu doğrulayan kararlar alındı.
ASLC, kanunu bireysel (gerçek kişi) hissedarların uyum sağlamasını gerektirecek şekilde yorumlayarak bu pozisyonu yeniden teyit etti ve kurumsal varlıkları ve vakıfları fiilen hariç tuttu. FlySafair, bu yorumun uygulanabilir olmadığını, zira çok az kişinin bir havayolu şirketine sahip olmak için gereken sermayeye sahip olduğunu savunuyor.
Havayolu, yasanın bu şekilde katı bir şekilde yorumlanmasının diğer büyük taşıyıcıların uyumunu da tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.
FlySafair’in uçuşları durdurulursa, bunun Güney Afrika’nın havacılık ve seyahat sektörlerine etkisi olacağı bildiriliyor. Yurt içi pazarın yaklaşık yüzde 60’ına hakim olan ve günde 160’a yakın uçuş gerçekleştiren havayolu, her gün yaklaşık 30 bin yolcu taşıyor.
Güney Afrika medyasında,” Kapasitenin aniden kaldırılması diğer taşıyıcıları sıkıntıya sokabilir ve yolcuları mahsur bırakabilir; dolayısıyla havayolu yolculuğunda önemli bir darboğaza yol açacak, alternatif seçeneklerin sınırlı olması nedeniyle bilet fiyatlarının artması muhtemel, bu da tüketiciler üzerinde ek bir mali yük oluşturacak ve uygun fiyatlı seyahate erişimi azaltacak, alternatif seçeneklerin sınırlı olması nedeniyle bilet fiyatlarının artması muhtemel, bu da tüketiciler üzerinde ek bir mali yük oluşturacak ve uygun fiyatlı seyahate erişimi azaltacak.” yorumları yapılıyor.
