Ülkemizde bir zamanlar uçakları uzaktan bile seyredemiyorken günümüzde vatan toprağı üzerinde hemen her yerden gösteri uçuşlarını izleyebilmenin keyfini yaşıyoruz.
Fakat son zamanlarda bu keyfimizi kaçıracağından daha çok bizleri kahredecek bir olay olmasından da korkar olduk.
Önce 2024 Adana Teknofest gösterilerinin 2. gününde SoloTürk uçağımızın alçak irtifada terse döndüğü anda burun aşağı vermesi ile zemine oldukça yaklaşması ile yüreklerimiz ağzımıza gelirken dün de Kıbrıs TEKNOFEST gösterileri için prova yapan F-4 Phantom II uçağımız yere çarpma tehlikesi atlattı.
Bu olayların tekrar olmaması için elbette çalışmalar yapılıyor, uçak bakım ekiplerimiz uçakları saat gibi çalışır tutmak için özverili çalışıyorlar, pilotlarımız çok kabiliyetli. Hatta dünya çapında üne bile sahipler. Bütün bunlardan içimiz rahat fakat havacılık en önce emniyet değil midir? Alçak irtifada tehlikeli manevralara ne gerek var?
Gösteri ekiplerimizin tamamı muharip pilotlar ve çok yetenekliler. Seyircilerine bu güne kadar çok maharetli gösteriler sundular ki çıtayı çok yükselttiler. Bu üst düzey sunumlar nereye kadar gidecek hiç bilemiyorum.
Uçaklar zaten kendi başlarına bir görsel şenlik değil mi?
F-4’lerimizi hala havada görmek, motor sesini duymak bile bizlere bir ödül sayılırken yere yakın riskli manevralara ne gerek var?
Allah korusun bir olumsuzluk olursa çektiğimiz üzüntü bir yana, bu gösterilerin büyüsü bozulur, keyfi kaçar. Yamaç paraşütü bile izlemek istemez insanlar.
Ben söylüyorum diye hava gösterileri şekil değiştirecek değil elbette fakat 2002 yılında Ukrayna Sknyliv hava gösterisinde Su-27 kazasını unutmayalım.
