Rüzgar Yükseliyor – Vecihi Hürkuş
The Wind Rises (Rüzgar Yükseliyor), 2013 yılı Japon yapımı animasyon filmi. Hayao Miyazaki’nin öyküsünü yazıp yönettiği filmde 2. Dünya savaşında kullanılan Mitsubishi A6M Zero savaş uçağının tasarımcısı olan Jiro Horikoshi’nin hayat hikayesi işleniyor. Sonradan eşi olan sevgilisi Naoko Satomi ile aralarında geçen Love Story filmi tadında hüzünlü bir aşk hikayesi ile harmanlanan filmde bir savaş uçağının (Zero) tasarım çabaları sergileniyor.
Çizgi filmlere çocukluğumda izlediğim Heidi’den sonra mesafeliyim, nedendir bilmiyorum ama hiç ilgimi çekmiyorlar. Bu filmi bugün zapping yaparken fark ettim ve konusunu okuyup uçak tasarımı olduğunu gördüğümde biraz izlemeye karar verdim. İşte tam o sırada hüzünlü aşk hikayesi beni filmin içine çekti.
Amacım sizlere konusu aşk ve uçak tasarımı olan bir filmi anlatmak değil. Bana hissettirdikleriyle yola çıkalım bakalım nereye varacağız?
İşin içine aşk hikayesi konuldu mu Titanic gibi yüz yıl önce olmuş ve herkes tarafından bilinen bir konu bile tekrar işlenebiliyor, ‘ben filmin sonunu biliyorum gemi batıyor’ demiyor kimse. Fakat bu filmde yoğun duygusallık filme renk katarken, kahramanın sevdiğinden uzak kalmasına sebep olmasına rağmen uçak tasarımını tamamlamaya çalışması işlenmiş.
Filmin sonunda dedim ki; Adamlara bak, kahramanlarını ne güzel işlemişler. Yeni kahramanlar yetiştirmek için bu film ışık olacak, heveslenecekler. Bizde böyle kahramanlar yok mu?
Olmaz olur mu hiç, tabii ki var. Mesela Vecihi Hürkuş…
Vecihi Hürkuş, Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve imalatçısı, aynı zamanda mühendis ve düşman uçağını düşüren ilk Türk pilottur. Hayat hikayesini okurken temposuna yetişemiyor, yoruluyorsunuz. Böyle bir kahramanımız varken, hem O’nunla gururlanmak hem de yeni nesillere anlatmak için bir filmi yok mu? Yapılıyor daha doğrusu şu sıralar çekiliyor adı da belli Hürkuş: Göklerdeki Kahraman
25 Mayıs’ta vizyona girecek filmi sabırsızlıkla bekliyorum. Vecihi Hürkuş’un baştan sona mücadele içinde ve bir o kadar da acı içinde geçen hayatını anlatırken, kız kardeşinin kızı olan Vecihi Hürkuş’un himayesinde büyüyen ilk kadın hava şehidimiz olan Eribe’nin hikayesi tam anlamıyla işlenirse, film gözyaşları arasında izlenecek demektir.
Eribe’nin hikayesi demişken, 18. doğum gününde son bulan hayatı, savaş yıllarında çekilen acıları anlatması acısından filmi yapılması gereken bir öyküdür. Bizlere bu acıları çektiren milletler, bugün hala dişlerini saklamamış hala bize gösterirken, ‘biz de o günleri unutmadık, ne işiniz vardı yurdumuzda’ mesajı vermek iyi gelecektir.
Vecihi Hürkuş’u daha iyi tanımalı, çocuklarımıza tanıtmalıyız. Bunun için kurulmuş bir dernek var: Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği. Bu derneğin başında Avukat Bahadır Gürer, çok yoğun bir tanıtım mücadelesi veriyor. Kendisini takdir ediyor, başarılar diliyorum.
Koskoca bir kurtuluş savaşını başarmış bir ulusa, Türk Yapar duygusunu tekrar yerleştirmeliyiz. Bakın yapmaya başladık bile…
İlk kadın hava şehidimiz Eribe Kartal (Hürkuş)’ın hayat hikayesi için videoyu izleyebilirsiniz
Filmi izledikten sonra not: Film maalesef beklentilerimi karşılamadı ve hayal kırıklığı yaşadım.
Aynı Japon yönetmenin Porco Rosso adlı çizgi filminin de ilginizi çekeceğini umarım. Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki çizgi filmler anlatı aracı olarak hak ettiği değeri görmüyor.
Ayrıca aynı yönetmen yukarıda sözünü ettiğiniz Heidi’de de önemli görevler almıştır.