Havacılık kazaları başlangıçtan bu yana taşımacılık sektöründe yaşanan kazalar içerisinde en bilimsel olarak incelenenler olma özelliğini sürdürmektedir. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak FDR (Uçuş Bilgi Kayıt) ve CVR (Kokpit Ses Kayıt) cihazlarının bilgileri kaydetme ve koruma altına alma özelliği arttırılmıştır. Dolayısı ile yeni nesil uçakların kazalarında %100 doğrulukla kazaların kök nedenlerine ulaşılabilmektedir.
Havacılık sektöründe kazalar Uluslararası Ek (Annex) 13 gereklerine göre incelenerek hazırlanan rapor ilgili taraflarla (hava yolu işletmesi, üretici işletme ve ilgili ülke sivil havacılık otoriteleri) paylaşılmaktadır. Rapor yayınlanıncaya kadar çeşitli kaynaklardan paylaşılan doğruluğu kanıtlanmamış bilgiler maalesef Havacılıkla ilgili kişi ve kurumlarca yorumlanarak kamuoyuna sunulmaktadır.
30 yılı aşkın Havacılık Emniyeti içinde yer almış Kaza/Olay Araştırma Uzmanı olarak görev yapmış bir kişi olarak bu erken ve yetkisiz açıklamaların sektörün gelişmesine hiçbir katkısı olmayacağı gibi kamuoyunda da yanlış anlamalara sebep olacağı aşikardır. Tabiidir ki ilgili resmi makamlarca yapılan açıklamaların havacılık dışındaki insanların da anlayabileceği bir şekilde paylaşılması doğaldır ve gereklidir. Bunu yaparken açıklamanın içeriğinde olmayan konuların yorumlanması en azından etik olmayacaktır.
B737-8 MAX uçakları tarafından 5 ay içerisinde yaşanan iki kaza oldukça acı ve düşündürücüdür. Şu ana kadar yapılan resmi açıklamalardan kazaların birbirine benzer olduğu ve Boeing tarafından ilk kez bu tip uçaklarda kullanılan MCAS sisteminin hatalı bilgi üretmesinden kaynaklanabileceği anlaşılmaktadır. Bu yazılımın iyileştirilerek uçakların tekrar emniyetle uçabilmelerini sağlamak için çalışmaların devam ettiği, üretici İşletme ülkesi havacılık otoritesi ve hatta yargısı tarafından da soruşturmanın sürdürüldüğü bilgisi resmi açıklamalarda paylaşılmıştır.
Bütün bu bilgiler ışığında kişisel görüşüm her iki kazanın muhtemel kök nedeni olabilecek MCAS sisteminin B737 MAX uçakları kullanıcılara teslim edilmeden ilgili Boeing dokümanlarında yayınlanması ve gerekli farklılık eğitimlerinin ilgililerle paylaşılması gerekirdi ve maalesef bu gereklilik Boeing tarafından yerine getirilmemiştir. Bu aşamada kazanın nasıl olduğundan ziyade bu eksikliğin nedeninin sorgulanması çok daha önemlidir. İlgili ülke Kaza Araştırma Birimlerince araştırma safhası devam etmektedir.
Pilotlar için bilinmeyenle mücadele etmek çok büyük bir risk olup, her iki olayda maalesef kaza ile sonuçlanmıştır. Havacılıkta operasyon devam ederken bilinmeyenleri minimize etmek için azami dikkat sarf edilmelidir. Umuyoruz ki araştırma sonuçlandığında hazırlanan raporda, “kök nedenin“ MCAS sistemine ait bilgilerin dokümanlara konmaması ve kullanıcılara B737 Farklılık eğitimlerinin gerektiği bilgisinin verilmemesi” ifadesinin de yer aldığını görebiliriz.
Emniyetli Uçuşlar dileriz
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot(E)
Kaza İnceleme Uzmanı